İnsan siyasete niye girer ki?

Teki bile ülkesini ve halkını sevmiyor değildi.
Oysa genel algı hep bunun tam tersi yönünde.
Çünkü dışarıya hep böyle bir görüntü veriyorlar.
Gerek mesleki, gerekse özel sohbetlerde hep şunu anlamaya ve cevabını bulmaya çalıştım:
Niye ille de siyasete girmek istiyorlar?..
Bu soruyu, bazen bire bir sohbetlerde, bazen de canlı yayınlarda, milyonlarca kişinin önünde sordum.
Cevabı çok kısa ve dünden bugüne hiç değişmedi:
Hizmet için!
Yani siyasete giriyor olmalarının tek bir nedeni var o da hizmet!
Samimiler mi? İçlerinde farklı düşünenler olsa da aksini söylemek yanıltıcı olur.
Peki, o zaman niye böyle karışık bir imajları var?
İşte bu sorunun cevabı, bilimsel olduğu kadar, sosyolojik olarak da incelenmelidir.
Tamam, politikacıların güvenilirlik endeksleri sadece bizde değil, ülkelerin çoğunda benzer özellikler taşıyor. Hatta bizden daha dibe vuranlar bile var.
O onların sorunu, bizi ilgilendiren ise bizimkilerin durumu!
Hemen klasik bir savunma mekanizması içerisine girip, gazetecilerin, onun, bunun, şunun imajı daha mı iyi diye saydırıp, döktürmeyelim.
Ülkeler bileşik kaplar gibidir, birinde neysek, diğerinde de oyuz.
Politikacıların görevi ise en kutsal ve en önemli olanı.
Yani eğer demokrasiyi oturtmak istiyorsak, ki o olmadan diğerlerinin hiçbiri olmaz, önce siyasete ve politikacılara saygı duymamız gerekiyor.
Bunun yolu da önce onlardan geçiyor...
Yazının başında da belirttiğimiz gibi, siyasete ne için girilir?
Hizmet için diyorlarsa, bunu topluma iyi anlatmaları ve inandırmaları gerekiyor.
Eğer bunu gerçekleş- tiremezsek, sonraki adımlar zor gelir.
İşte bu yüzden, siyasetin bir hizmet yarışı olduğunu anlatmak için dünü dünde bırakıp, 1 Kasım’da ne yapacaksınız onu anlatın yeter!
Siyasi tarihi inceleyin!
En çok oyu alıp, en uzun süre iktidarda kalan partiler bizde de dünyada da hep çok daha iyi hizmet vereceğine inandıran partiler.
Hizmet ettiğiniz sürece iktidarda kalırsınız, hizmeti azalttığınızda oyunuz azalır, bıraktığınızda da alaşağı olursunuz. Siyasetçilere siyaseti öğretmek elbette haddimize değil. Bizimkisi bir eğitimci refleksi ve vatandaş dileği, hepsi o kadar.
Demokratik bir hukuk devleti olmak için demokrasiyi, demokrasiyi yüceltmek için de siyasetçileri onore etmek zorundayız.
Hangi partiden oldukları hiç önemli değil. Biz neysek onlar da o. Uzaydan gelmiyorlar ve onları biz seçiyoruz.
Eğer onlardan ne istediğimizi net olarak anlatabilirsek, onlar da kısır tartışmaları bir yana bırakıp, halkın isteklerine yönelirler yani hizmet üretirler.
Hizmet için proje üretenleri alkışlayıp, bu konuda hiçbir alternatif Apple-tab-span" style="white-space:pre"> ortaya koymayanları uyarırsak, hem onlara hem de kendimize en büyük iyiliği yapmış oluruz.

Yazının devamı için tıklayınız !