'İstihdam Edemeyeceğin Elemanı Neden Mezun Ediyorsun?'

''Sayın Güçlü;

Ben, senelerdir (26 sene) özel okul ve dil kursları arasında mekik dokuyup duran ve sürekli olarak  işten çıkarıldığı için bugün hala sosyal güvencesini elde edememiş, baba maaşıyla geçinmeye çalışan, maddi sorunlarla boğuşmakta olan bir öğretmenim. Uzun yıllar psikologlara giderek destek almak zorunda kaldığım bu sorunumu kimselere anlatamadım; zira, İstanbul'un en köklü üniversitesini, üstelik de hiç bir ders tekrarı yapmadan bitirmiş, oldukça da isim yapmış bir liseden mezun olmuş bir öğretmen olarak bu yaşadıklarım hep, "bana özelmiş" gibi gelmiş ve "neden ben?" sorusunu uzun yıllar kendime sormuşumdur. Ancak, özellikle son 10 yıldır iyiden iyiye anladım ki, bu durum birçok kişinin başının bir numaralı derdi. Özel eğitim kurumlarının hemen hepsi yıllardır aynı politikayı sürdürmekteler... Son yıllarda da iş aramaya devam ediyorum; ancak yine aynı sorunla karşılaşıyorum: Kaşın kara, gözün ela, işini son verilmek.. Hele saat ücretli çalışan öğretmenlerin hiç mi hiç güvencesi yok. Öğrenci memnuniyetsizliği" der, işinize son verirler. Bu nasıl bir şeydir, 26 yıldır anlayabilmiş değilim. şikayet etseniz, aldığınız ücret avukat paranızı bile karşılamadığı gibi, bir daha iş bulma şansınızı da kaybedersiniz. 
Ne yazık ki, şikayet merciimiz yok!

20 senedir özel okul ve kurslara başvuruda bulunuyorum, tecrübesizlik yüzünden hİç bir sektörde işe alınmıyorum. tecrübesiz eleman alan sektör sahiplerine kolaylık sağlansın, vergileri azaltılsın veya başka bir çözüm yolu bulunsun. Zaten çoğu sigorta da, sözleşme de yapıyor.

İKİ AYLIK TECRÜBENİN TECRÜBEDEN SAYILMAYACAĞINI BU KURUMLARIN SAHİPLERİ BİLMEZ Mİ? 

TECRÜBESİZLERE İŞ VERMEK İSTEMEYEN ve TİCARİ KAYGIYLA TEK ŞİKAYETTE ÖĞRETMENİNİ İŞİNDEN ÇIKARAN ÖZEL SEKTÖR, İŞSİZLİĞİN BİR NUMARALI SORUMLUSUDUR. 

25 senedir bu olaylarla karşılaşmaktan ve işten çıkarılmaktan dolayı baba maaşım dışında bir sosyal güvenceye sahip değilim ve hala iş aramaya devam ediyorum. Etrafımdaki insanlardan  iş beğenmediğime dair aldığım tepkiler ise, beni canımdan bezdirdi.

Aylardır başvurmadığım okul, kurs kalmadı. Ders anlattırıp (üstelik bir de değil, bir kaç kere), stres testi yaparak akılları sıra eleme yapıyorlar. Velev ki bütün sınavları geçmiş, ama yine öğrencilere yaranamamış bir öğretmen için ne gibi bir çözüm yolu bulacaklar acaba bu kurumların sahipleri? Yapılan psikolojik ölçümler ne kadar güvenilirdir, İŞTEN ÇIKARMAKTAN BAŞKA? 
 
  Bu demo derslerine bir son verilmeli, hem de acilen.. Özel okul ve kurslar bu soruna bir çözüm getirmeli veya istihdam sorununa çare bulunmalı veyahut da iki kez öğretmene örnek ders anlattıran kurumlara ceza kesilmeli veyahut da, böyle saçma sapan sebeplerle işine son verilen öğretmen için kurum işsizlik sigortası ödemeye mahkum edilmeli.
Son günlerde anlattığım deneme dersi sayısını ise, hatırlamıyorum bile..

Ben de İngiltere'de kursa gittim ve öğretmeni ayaklarını masanın üzerinde çaprazlayarak oturduğu için şikayet ettiğimde aldğım cevap ne oldu, biliyor musunuz?

"BAŞKA ÖĞRETMEN BULAMAYIZ. AYRICA, ÖĞRETMENİMİZ SON DERECE BAŞARILI VE ARAŞTIRMACI BİR ŞAHSİYETTİR. ARZU EDERSENİZ, PARANIZI İADE EDEBİLİRİZ." 

Burası bir uzay devleti miydi,gerçekten merak ettim. 

. Öğretmenleri görüşmeye davet edip edip, kaç türlü teste tabi tutuyor, bir daha da yüzüne bakmıyorlar. ARADIKLARI KRİTERİ AÇIKLASINLAR. Son gittiğim okulda bir değil, iki kez ders anlattım ve ikinci deneme dersinde öğrenci görünümündeki öğretmen arkadaşlardan bir tanesi, "Nefret ediyorum İngilizce'den", play the guitar"değil, "ud", biz bunları biliyoruz hocam" gibi ifadelerle sürekli söz kesen öğrenci örneğini sergilemeye çalışıyordu. Ben de sınıfa kötü örnek olmaması ve dikkati toplamak maksadıyla tahtaya kaldırdığımda, tahtaya ne yazdı biliyor musunuz?

LANET OKUL!

Yetmiyormuş gibi, değerlendirme formuna da "ÖĞRENCİYLE ZITLAŞIYOR" yazılmıştı!

Bu kadar zamandır ders anlatırım; öğretmene "ben bu dersi hiç sevmiyorum" diyenine, üstüne üstlük tahtaya yazanına da hiç rastlamadım. Bunun adı, artık, sınıf disiplinin ölçmek değil, ELEMEKTİR.

 Gittiğim oldukça isim yapmış özel okullardan bir başkasının bölüm sorumlusu da, beni "sadece kurs tecrübem dolayısıyla işe almaya güvenemediğini belirterek; nedendir bilinmez, sürekli arayıp durmuş ve yine sürekli olarak "Bizimle çalışma konusunda kendinize güveniyor musunuz*" sorusuyla tabiri caizse "taciz" etmiş; "evet" cevabını vermeme rağmen, bir daha aranmamıştım. Bir başka isim yapmış  kurs ise, iki ayda öğrenci memnuniyesizliği gerekçesiyle kur bitiminde bir daha sözleşmemi yenilemediği gibi, sigortamı da yapmadı. Yazıktır bu kadar insanın emeğine, günahtır! 

İSTİHDAM EDEMEYECEĞİN ELEMANI NEDEN MEZUN EDİYORSUN?

1987'de mezun olduğum günden beri bu sektörde sınav var. Eğitimde standartlaşma yok, mezun olanların her biri ayrı telden çalıyor, sınavlarda sorulan soruların öğretilenlerle en ufak bir alakası da yok' Yabancılara iş var, bize yok! Elin iki kuruşluk teknik okul mezunun, kendi ülkesinde bir baltaya sap olamamış ne kadar adamı varsa, hepsi bizim ülkemizde dil öğretiyor! Onlara gelince kurum sahipleri de, öğrenci de el pençe divan duruyor; bizlere gelince, öğrenci memnuniyetsizliği, öğremenin kişiliği, yaşı.. Mazeret üstüne mazeret! 

Bu kadar kötüysek, neden üstelik de bu kadar isim yapmış okullardan mezun ediliyoruz? O zaman verilen eğitimin gözden geçirilmesi, gerekmez mi?

 Şahsım adına, her an işten çıkarılma endişesiyle ders anlatamıyorum. Biraz da öğrenci ve veli eğitilmeli, işten çıkarılma şartları zorlaştırılmalı, yasal düzenlemelerle tacizler önlenmelidir.

Ne yapalım, nereye gidelim?''
 
Saygılar...

İngilizce Öğretmeni