Kopyalanıp gönderilen o metni ben yazdım! Çünkü...

Niye yazdım?
 "Gelecekleri İçin Birkaç Dakikayı Çok Gören Öğretmenler"adlı yazınızı okuduğumda üzüldüm.Haklı olduğunuz noktalar olsa da durumu bir de kendi açımızdan anlatmak istedim.

İstedim çünkü,2015 Şubat Ataması Platformu yöneticilerinden biri olarak size e-posta yollama etkinliğini  başlatan,örnek metni yazan kişi benim.
Gönderimde özgün metin yazılmasına dikkat edilsin diye belirtmeme rağmen metnin kopyala-yapıştır şeklinde gönderilmesinin sebeplerini Ataması Yapılmayan Branş Öğretmeni olarak az-çok biliyorum.
Yazacağım sebepler sizi tatmin eder ya da etmez bilemem ama insanları dinleyip anlamaya çalışan bir birey olarak -ki yazdığınız yazıdan bunu anlıyorum- en azından bizi anlamaya çalışacağınızı düşünüyorum.

Bizler,branşlarımız,adlarımız,yaşadığımız şehirler farklı olsa da aynı mağduriyetleri yaşayan insanlarınız.Kimimiz ataması yapılmadığı için nişanlısından ayrıldı,kimisi sevdiği ve kendisini seven biri olduğu halde evlenemiyor,kimimiz pazarda limon satarak geçimini sağlamaya çalışıyor ve daha nice hikayeler.Çoğu duyduğunuz,bildiğiniz,yıllardır dinlediğiniz hikayeler.

Bizler ataması yapılmayan  branş öğretmenleri olarak;bu ülkenin genç,dinamik beyinleri olarak bu gidişata dur demek,bu aksaklıkları çözmek adına önerilerimizi olabildiğince çok yetkiliye duyurmak için çabalıyoruz.
Bu çabalama sırasında o kadar çok kuruma ulaşmaya çabalıyoruz ki,arkadaşlarımız da etkinliklerimize daha çok katılabilmek için,daha çok ses çıkarabilmek için,yukarıdaki paragrafta belirttiğim gibi hepimizin sıkıntılarının kaynağı aynı olduğu için,geçim derdi,işsizlik psikoloji...vs pek çok sıkıntı içinde olan insanlar olarak bunaldığımız için kopyala-yapıştır yöntemini kullanıyoruz.
Zira kişisel durumlarımız artık kanıksanmış,"devlet herkesi atamak zorunda değil ki;çalış,kpss'den yüksek puan al,atanırsın,atanamayan sensin" durumuna gelmiştir.Bizim bütün bunlara cevabımız var.Bizim yaşadıklarımızdan ziyade yaşananların sebepleri ve çözümleri hakkında söyleyecek sözlerimiz var.Bizler onurlu duruşlarımızla,yeri geldiğinde yaşadığımız sıkıntıları anlatarak bu duruma çözüm üretilmesini isteyen bu ülkenin genç,parlak beyinleriyiz.

Dediğim gibi,açıklamalarım sizi tatmin etmeyebilir ama bizim açımızdan durum bu.
Sizden ricamız ise;hiçbir meslek grubunda olmayan "ücretli öğretmenlik" uygulamasıyla öğretmenlik eğitimi almamış kişilerin de öğretmenlik yaptığını,alan değişikliğiyle kurslar alarak branşlarımıza geçiş yapabilen başka  öğretmenlerle eğitim kalitemizin düştüğünü,kontenjanlarımızın kısıtlandığını ve hizmet etmemiz gereken alanların işinin ehli olmayan insanlara bırakıldığını düşünüyoruz.Bu sıkıntılarımız anlatmak,çözüm önerilerimizi sunmak için sizden program talebinde bulunuyoruz.

Söyleyecek daha çok sözüm olduğu halde değerli vaktinizi daha fazla almak istemiyor,ilginize teşekkür ediyorum.Saygılarımla.

Öğretmenlik herkesin yapacağı bir meslek değil!
İzmir'den yazıyorum size, daha önce hiç kimseye mail atmadım veya ulaşmaya çalışmadım nasıl olsa okumazlar dikkate almazlar diye. Bugünkü yazınızdan sonra yazmak istedim bildim ki okunuyor fark ediliyor. Benim derdim bu ülkede sadece bir öğretmen olabilmek ne gerekiyorsa yapmaya çalıştım kendimi eğitebilmek adına durmadım çok çalıştım öğrencilerime daha çok öğretebilmek adına. Şimdi ise gelecek kaygısı yaşıyorum. Oysa ben bu mesleği gelecek kaygısı duymadan sadece öğreterek eğiterek yapmak isterdim.
Başka bir sorun; okullarda kadrolu öğretmenden çok ücretli öğretmen var. Bu yüzden hak edilen atamaların çoğu yapılamıyor. Ayrıca ücretli öğretmende bu işi sadece ve sadece para kaygısı için yapıyor, başka ne yapsın ki! İşi kaygı uyandıran biri öğrencilerine ne kadar yardımda bulunabilir. Ben öğretmenliği hep doktorluğa benzetirim;biz de hayat kurtarıyoruz. Bu meslek ücretli olarak  geçici yapılmamalı. 
umarım elinize ulaşır

Artık evlenmek istiyorum
 
Öncelikle biz öğretmenlerin atama sorunlarına değindiğiniz için çok teşekkür ederiz. keşke diğer gazeteci veya köşe yazarları da daha popüler kavga gürültülü şeylerle uğraşmak yerine asıl konulara eğilseler, burada da sizin kaliteniz ve eğitime olan desteğiniz öne çıkıyor. ben yıllardır( üniversiteye hazırlandığım dönem 2000 yılından bu tarafa) sizin eğitim ile ilgili yazılarınızı fırsat buldukça okumaya çalışıyorum, son zamanlarda öğretmen atamalarına desteğiniz büyük, ben 2003 mezunu tarih öğretmenliği mezunu olarak yıllardır kpss sınavına girerim, tabi ailemde benimle beraber girmekte, her sene ayrı bir sıkıntı her sene ayrı bir stres, daha ders mi çalıyorsun dan tutunda, senin yaşındakilerin çocuğu oldu okula gönderiyorlar gibi birçok şey. hele ki bu bayramlarda daha da fazlalaşıyor, inanır mısınız artık bayramlarda evde durmuyorum, evdekilere diyorum ki ben arkadaşlarla dışarıdayım ama ne arkadaşı dışarıda zaman geçiyorum kendi kendime. tabi ki ailem de anlıyor bu durumu herkes bir şeylerin ucundan tutmuş, bizde öğretmenliğin ucundan tutalım dedik, hata mı ettik bilmiyorum. sanki ben 33 yaşında evde oturup ders çalışmaya çok hevesliyim, sanki ben evlenip yuva kurmak istemiyorum, insanlar ağzının dolusu konuşuyor, tabi aileme sonsuz teşekkür ederim, artık ben evde durmadığım için bu sözleri genelde onlar dinliyorlar artık, ama babam müthiş üzülüyor, inşallah sevindiririm. 
abbas bey: yukarıda yazdıklarım yaşadıklarımın küçük bir özetiydi. yıllarca çalıştım ve ilk defa atanmaya bu kadar yaklaştım 15500 tarih öğretmeni arasından 530. sıradayım dile kolay %2,5 luk dilime girmişim kendi branşımda ve bu yüzdelikle insanlar LYS de TIP fakültelerini kazanıyorlar, eylül ayında 339 kişi alındı ocak ayında en az 190 civarı tarihçi alınmalı ki atanma ihtimalim olsun, eğer alınmazsa yukarıda yazdıklarımı misliyle yaşayacağım, büyük bir hayal kırıklığı, büyük umutsuzluk, hele ki 2015 dershane öğretmenleri de kadroya geçerse vay halime, artık 33 yaşından sonra ne iş yapabilirim bilmiyorum, çünkü 2015 ten sonra bu kadar da alım olmaz sanırım. bu kadar yaklaşmışken , bu kadar emek vermişken, bu kadar maddi külfetin altına girmişken, tekrar başa dönmek , ALLAH ım kabus gibi düşünmek bile istemiyorum. lütfen bir programınızı da bize ayırın , şu branşçıların da şu derdi var deyin 15 bin atama yetersiz deyin, lütfen beni ve benim gibi olanları en başa dönmemesi katkı sağlayın, katkınız çok büyük, ancak ne yapalım insanın nazına geçtiğinden bir şeyler istermiş, biz hala öğrenciyiz malumunuz sınava girdiğimiz sürece de öğrenci kalacağız, hiç bir zaman öğretmen olamayacağız( MEB bakanımızın söylediği gibi atanamazsa aday öğretmen demişti) desteklerinizin sürmesi dileğiyle,  iyi çalışmalar.    

 
Sayın Abbas GÜÇLÜ, Ataması yapılmamış bir öğretmen olarak soruyorum size,
ÇOCUĞUNUZUN İNGİLİZCE, FİZİK, EDEBİYAT YADA BEDEN EĞİTİMİ DERSİNE ALAN DEĞİŞİKLİĞİ YAPMIŞ BİR SINIF ÖĞRETMENİNİN GİRMESİNE RAZI OLUR MUYDUNUZ?
VEKİLLER, BAKANLAR ÇOCUKLARININ EĞİTİMLERİNDE İSTEMEYECEKLERİ BU UYGULAMAYI KENDİLERİNİ SEÇEN HALKA NASIL REVA GÖRÜRLER?
42 bin norm fazlası sınıf öğretmenin alan değişikliği yapılarak yeterlilik gösteremeyecekleri branşlarda görevlendirilmeleri ADALETSİZLİKTİR. Norm fazlası öğretmenlerin eritilmesi için yapılan bu değişiklik eğitimde kaliteyi düşürüyor. KPSS Alan sınavından geçmiş, yeterliliğini kanıtlamış, alanında donanımlı branş öğretmenleri kadro bekliyor.
Ülkemizin eğitim alanında yaşadığı bu sıkıntıyı değerlendirmeye almanızı ve programda yer vermenizi rica ediyorum.
 
Saygılarımla Ataması Yapılmayan Branş Öğretmeni