adscode
adscode

Maç ortasında kurallar değişir mi?

Başbakan Erdoğan, eski bir futbolcu olduğu için çok iyi bilir: Maç ortasında, kurallar kesinlikle değişmez.Bu durum, elbette kuralların hiç değişmeyeceği anlamına gelmez.İlle de yeni kurallar getirilecekse,…

Maç ortasında kurallar değişir mi?
AG Blog



 Bunun eğitime uyarlanması ise şu şekilde olmalıdır:



Öğrenci okula başladığında hangi kurallar geçerliyse, mezun oluncaya kadar o kurallar geçerli olmalıdır.



Yoksa, ne sisteme, ne okula, ne 
Milli Eğitim Bakanlığı’na ne de devlete güven kalır.



Ama maalesef bu durumu son yıllarda çok sık yaşıyoruz. Bu yüzden de hangi öğrenciye sorarsanız sorun ne 
MEB’e, ne de YÖK ve ÖSYM’ye güveni kalmıştır...



1998’de bir dayatmayla, katsayı uygulamasına geçildiğinde, milyonlarca öğrenci mağdur duruma düşmüştü. Yıllarca sürdü. Buna en fazla tepki gösterenlerin başında da Ak 
Parti geliyordu.



O günlerde, onlardan en çok duyduğumuz sözlerden birisi de, maç ortasında kurallar değişmez yorumuydu.



Garip olan o ki, şimdi aynı yorum onlar ve icraatları için yapılıyor...





*****



İyi okullar yara alacak!



 Son 15 yılıdır üniversiteye girişte, yerleştirme puanı hesaplanırken, okulların ÖSSYGS veLYS’deki başarılarına da bakılıyordu. Fen ve anadolu liseleri ile iddialı kolejlerin ortalamaları yüksek olduğu için de, sanki onlara artı puan veriliyormuş gibi eleştiri getirilirdi. Bu yüzden olsa gerek, yargı kararına rağmen, yine bir YÖK dayatması ile okulların başarısına değil, adayın kişisel başarısına bakılacak. Böyle olunca da, o okullarda alınan ağır eğitimin ve özellikle de kıt notların, adaya kaybettirdikleri ciddi boyutlara yükselecek. Bu da, bu okullardan kaçışı hızlandırabileceği gibi, eğitim kalitesinin düşmesine de neden olabilecek.



Niye mi isterseniz hemen her gün yüzlercesi gelen şu maile bir göz atalım:







Fen liseleri ne olacak?



 “Fen lisesinde okuyan ve bu sene mezun olan bir öğrenciyim.



Lise hayatım boyunca çok zor yazılılara girmek zorunda kaldım, başarılı olabilmek için sabahlara kadar ders çalıştım. Ben sabahlarken gezen ve parayla girdikleri özel okullarda yüksek notlar alan akranlarımın aksine iyi bir gelecek için çok fazla fedakarlıkta bulundum.



AOBP, benim o çok zor yazılılarda kaybettiklerimi bana geri veren bir sistemdi. Geleceğimi 
özel okul öğrencilerinin boyunduruğu altından kurtarıyordu.



Ama sınava 3 hafta kala kaldırıldı ve yerine hangi okulda okuduğuna bakılmaksızın, aldığı notları hangi kalite düzeyindeki yazılılardan aldığına bakılmaksızın, tüm ülkedeki liseleri aynı zorluk derecesinde değerlendiren OBP puan sistemine geçildi.



Açılan davalar sonucunda kamuoyu bu haksızlığı kısa sürede fark etti ve vekillerimiz de torba yasayla beraber hakkımız olanı bize geri vermesi için YÖK’ü tekrar göreve çağırdı. Ama YÖK sınav sonuçlarının açıklanmasına bir hafta kala 12 Temmuz tarihli kurul toplantısında aldığı talihsiz kararla, her lisenin aynı zorluk seviyesinde okunduğunu öngören OBP sistemini tekrar kabul etti. Bu; meclisin kendisine verdiği yetkiyi YÖK’ün kötüye kullanmasıdır...”





*****



Özel okullar itham!



 Özel okullar içerisinde not ticareti yapan yok mu? Elbette var. Ama hepsini aynı kefeye koymak çok büyük insafsızlık olur. Ama bu tür söylentilerin ardı arkası kesilmeyecektir. Bu yüzden sadece özel okullar için değil, devlet okulları için de ciddi bir not sisteminin getirilmesi gerekir. Yoksa bazı okullarda notlar hormonlu gıdalar gibi birdenbire yükselirse hiç şaşırtıcı olmaz.



Sakın hiç kimse ortaya çıkıp da, öğretmenlere güvenmek zorundayız demesin. Onlara güvenimiz sonsuz ama bu sistem, onları da baskı altına alabilir.







Süper liselerin sonu!



 Süper liselere, diploma notuna göre öğrenci alınıyordu. Bu okullara başvuranlar içinde, ilk yıllarda 5 üzerinden 5 ortalama ile mezun olan öğrenci oranı yüzde 10 bile değildi. Ama beş yıl sonra başvuran hemen herkesin diploma notu 5’ti ve bu öğrenciler arasından kurayla öğrenci almaya başladılar. Bir süre sonra da kapandılar.



Süper liseler eğitimde iki şehir efsanesinin sonu oldu. İlki Türkçe eğitim yapıp, yabancı dile ağırlık vererek de İngilizce öğretilebileceğinin, ikincisi de objektif not kriterlerinin bulunduğunun...



Diploma notunun direk üniversiteye girişe etki etmesi de büyük sorunlar yaratacaktır. Bizden uyarması!..



Özetin özeti: Eğitim deneme tahtası, çocuklarımız 
kobay, okullarımız da politikacıların çıraklık dönemlerini geçirecekleri atölyeler değil. Ne olur biraz ciddiyet!..



 

 


Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :


Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)