adscode
adscode

Silivri Tarım Üniversitesi!

Üç yeni üniversiteye daha onay çıktı. Sayı, adım adım 200’e yaklaşıyor. Neredeyse hemen her üniversitede de her bölüm var.

Silivri Tarım Üniversitesi!
Milliyet Diyalog
Sadece bir alana yönelik tematik üniversitelerin sayısı artsa da kaliteli bir yüksek öğretim için çok daha fazlasının olması gerekiyor...
Teknik üniversiteler öteden beri var. Ekonomi ve sağlığa yönelik olanların sayısı da giderek artıyor.
Türkiye bir tarım ve turizm ülkesi ve maalesef her iki alanda da tematik üniversitemiz yok. Tarıma ve turizme yönelik bölümler en az 50 üniversitemizde var ama hepsinde de zurnanın son deliği halindeler. Yani el üstünde tutulan bölümler haline hiç gelmediler. Bu yüzden de kendi alanlarında patlama yapamadılar...
Turizmi şimdilik bir yana bırakıp Tarım Üniversitesi’ne odaklanmak istiyorum. Çünkü bu konuda yanıp tutuşan bir ilçemiz var. Silivri bu konuda öylesine arzulu ki sihirli bir dokunuşla mucizeler yaratılabilir...
Silivri’ye bir ay içerisinde ikinci kez gittim, çünkü ülkemizin, hatta dünyanın en önemli sorunlarından biri olan tarıma kafa yoruyorlar, bu konuda bir şeyler yapmak istiyorlar.

Neden önemli?
Türkiye bir tarım ülkesi olmaktan hızla uzaklaşıyor. Kendi kendine yeten ülke özelliğimizi çoktan kaybettik. Mısırı, fasulyeyi, samanı bile dışarıdan ithal eder hale geldik.
Geleneksel tarım ve hayvancılık sona erdi. Bir kullanımlık hibrit tohumların neredeyse tamamı dışarıdan geliyor. Bilinçsiz kullanılan tarım ilaçları ve atıklar yüzünden zehirlenmemiş akarsu ve toprağımız kalmadı...
Artık ne meyve ve sebzelerin eski tadı var ne de et ve süt ürünlerinin. Köylülük ise çoktan öldü. Daha doğrusu öldürüldü. Üreten köylüyü ara ki bulasınız; etini, sütünü, yumurtasını hatta ekmeğini bile bakkaldan alıyorlar.
Zaten köy sözcüğü de artık tarih olmuş. Tüm köyler, kentlere bağlı mahalleler haline gelmiş. Oh ne âlâ. Eğitimde olduğu gibi, yerel yönetim modellerinde de harikalar yaratılıyor!..

Köylü küskün!
Üretime ve modern tarıma küstürülen köylüler ve her geçen gün azalan tarım alanlarıyla, yakında açlık sınırına dayanan ülkeler arasına girersek hiç şaşırtıcı olmaz!..
Başta Belediye Başkanı Özcan Işıklar olmak üzere 200’e yakın Silivrili tarım sevdalısıyla birlikte dün uzun uzadıya bu konuları tartıştık. Hem de tarlada. Tarım ve hayvancılık neden bitme noktasına geldi? Nerede hatalar yapıldı? Daha da önemlisi, ağlama, sızlama, kızma yerine geleceğe yönelik neler yapılır, onlar konuşuldu.
Köylüler de vardı, hocalar, bu alana yatırım yapanlar ve çocuklarına yedirip içirdiklerini önemseyenler de vardı. Hemen herkes, çok dertliydi ama en fazla da köylüler. Üretim için yapılan masrafların, hasılatın üzerine çıktığını ve köylünün üretimden giderek uzaklaşmasının nedenin de bu olduğunu söylediler.
Köylülerin de tıpkı kentliler gibi kolaycılığa kaçtığını, üretmekten daha çok, tüketime yöneldiğini söyleyenler olsa da genel sorunun, çok daha farklı boyutlarda olduğu dile getirildi. İşte onlardan bazıları:
* Giderek artan maliyetler
* Düşük verimlilik
* Katma değeri yüksek ürünlere geçilememesi
* Teşviklerin sınırlandırılması
* Yabancı tohumlara zorunlu hale gelmesi
* Depolama ve soğuk hava sistemlerinin yetersizliği
* Tarım arazilerinin imara açılması
* Maddi ve manevi desteğin dibe vurması...

Yazının devamı için tıklayınız !

Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :

Etiketler :

Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)