TEOG'da olup bitenler?

Pişkinlik aldı başını gidiyor...

Yargıdan MEB'e bir tokat daha. Bu kaçıncı biz unuttuk. Ama umurlarında değil. Bu hatalardan birisini öğrenci yapsa, geleceği kararır ama onlar, sıcak koltuklarında oturmaya devam ediyorlar.
Hata olmaz mı elbette olur. Bir, iki, üç, beş defa ama her defasında oluyorsa, bunu sorgulamak gerekir. İşte MEB'de özlemi çekilen nokta bu.

Hatadan dönmek de bir erdemdir. Özür dilersin ve sorunu çözersin. Devreye yargı girmez, girmemelidir de. Ama her defasında son sözü yargı söylüyorsa, çuvaldızını önce kendisine batırması gerekmez mi?
MEB, bunların hiç birini yapmadığı gibi velilerin için rahatlatacak açıklamalar da yapmıyor.

Pek çok veli şu durumda:
Dün itibari ile Teog puanları belli oldu , Anadolu liselerine giriş için yüzdelik dilimimiz ve puanımızı öğrendik. Hedefimiz Özel Okul olduğu için , TMF ye göre yüzdelik dilimimiz ve sıralamamız ne olacak açıkçası merak ediyorum , elde böyle  veri var mı , bir sıralama öğrenmemiz mümkün olur mu ?

İstanbulda teog sınavına giren kaç öğrenci var , bunu öğrenmem mümkün mü ?

Din dersinden zekat sorusunun iptal edilmesi gerektiğini düşünürken ,  iptal edilen Beytullah sk oorusu nedeni ile puanımız biraz daha düştü.hangi birine isyan edelim. Devletin yanlış yaptığı sorularla doğru yapan çocukları cezalansırmasına mı , mazeret sınavlarındaki çocuklara tanınan ayrıcalıklara mı ?

 KPSS'de neler oluyor?

KPSS'de ciddi hem de çok ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Ama bu da hiç kimsenin umurunda değil. Sınavların içeriğinde, uygulanış biçimine kadar her şeyin sorgulanması gerekir. ÖSYM Ali kıran baş kesen konumunda ve hesap soran yok. Saçını boyattı diye geleceği elinden çalınan öğretmenin hesabını kim verecek? Abuk subuk uygulamalarla, sınava girerken moralleri altüst edilen adayların kayıpları nasıl tamir edilecek? Atatürk'ü sınavlardan silince beyinlerden de sileceklerine mi inanıyorlar?

Ankara'da ÖSYM'de neler oluyor diye merak eden hiç mi lider yok?..

Tercihlere aman dikkat!

Tercih maratotun resmen başladı ve hemen her kafadan bir ses çıkıyor. Allah adaylara sabır versin. Sanki gelecek onların geleceği değil, herkesin.
Siz siz olun geleceğinize sahip çıkın ve tercihlerinizi sıralama işini kimselere bırakmayın ve kazandığınızda gidip güle oynaya okumayacağınız bölümleri kesinlikle listeye almayın.
Hele hele tanımadığınız kentleri, üniversiteleri ve bölümleri hiç düşünmeyin!
Hemen her yıl üniversiteyi kazandığı halde yarıda bırakıp yeniden sınava giren yüz binlerce tercihzede aday söz konusu. Ne olur sizlerde onlardan birisi olmayın.
Tercih sıralamasının püf noktasi şu:
Puanınıza en yakın, en çok istediğiniz bölümleri kağıda dökün, eğer 30'dan fazlaysa sayıyı indirin ve daha sonra puanları kapatarak, en çok istediğiniz bölümü birinci sıraya, o olmadığı takdirde geride kalanlar içerisinde en çok istediğiniz bölümü ikinci sıraya diyerek aynı mantıkla yola devam edin.
30 tercih yapmak durumunda değilsiniz ama 21'inci tercihi de yazısıyorsanız, kazandığınızda, bu da nereden çıktı demeden, koşa koşa o bölüme gitmelisiniz.
Gelecek yılı beklemenin de çok fazla bir anlamı yok, çünkü değişen çok fazla bir şey olmuyor ama moral bozukluğu tahminlerinizin çok üzerine çıkabiliyor...
Hemen her konuda, takıldığınız konularda bize yazabilirsiniz...