Dünya futbol camiası 17 yaşında inanılmaz başarılar gösteren, 18 yaşında Real Madrid'e transfer olarak hayalini gerçekleştiren, mütevazı, genç yetenek, Türkiye’nin gururu Arda Güler’i konuşuyor.
Hepimiz, Sevgili Arda’nın Real Madrid’e gidişinden duygulandık, gururlandık.
Bu kadar parlak başarıya henüz 17, 18 yaşında sahip olmuş, karakteri, duruşu, tatlı tebessümüyle yüreklere taht kurmuş genç delikanlı Sevgili Arda, sen, bizim gurur kaynağımız oldun, sen ümitlerimizi yeşerttin, yolun açık, bahtın parlak olsun!
Türk futboluna damga vuran yetenekli genç adam, yürekten inanıyorum ki dünya futbolunun yeni efsanesi olacak bir yıldız doğuyor, parlak mı parlak…
Unutma, toplumun, başarılarınla gurur duyacak!
Arda’cığım, tamam her şey iyi güzel ama Türkiye’de tüm veliler ve Türk eğitim camiası nefesini tutmuş senin hangi okulu bitirdiğini, şimdi hangi okulda okuduğunu, sınav başarını, LGS puanını, diplomanı merak ediyor.
Haydi söyle Real Madrid kaç puanla aldı seni, duyalım da rahatlayalım.
Sakın ola “Bana sınav puanı soran olmadı ki!” deme.
Ama nasıl olur, sahi Real Madrid senin LGS puanını, TYT, AYT dereceni sormadı mı?
Sınav puanına bakmadan nasıl alırlar seni dünyanın en büyük kulübüne?
Sen bugün Türk futbolunun yüz akı oldun, yarın bir dünya yıldızı olacaksın ama biz senin sınav puanını merak ediyoruz hep!
Ne olur sevgili Arda, antrenman aralarında, hafta sonlarında biraz test çöz, denemelere girmeyi ihmal etme, sakın sınavı aklından çıkarma!
Madrid’de iyi bir dershane bul, sakın etütlerden vaz geçme!
Biz veliler ve eğitim camiası büyük endişe içindeyiz.
Sevgili Arda, iyi güzel de yarın, sevdiğin, evlenmek istediğin kız LGS puanını sorarsa, müstakbel kayın validen, kayın baban TYT, AYT sonuçlarını isterse?
“Nerden çıktı bu futbol aşkı, keşke aşkın, sınav aşkı olsaydı! Yok illaki top koşturacaksan sınavlardan sonra yapsaydın bu işi, ya hu sınav olmadan nasıl olur ki?” derlerse.
Bir eğitimci olarak sevgili Arda’nın İspanya’da söylediği şu ifadeleri beni heyecanlandırdı: “Türk gençlerinin istediklerinde her şeyi başarabileceğini kanıtlayabilmek için bu kararı almam gerekiyordu. Bugün olduğum kişi olmama yardımcı olan herkese sonsuz teşekkür ederim.”
Ben de Arda’yı buralara taşıyan teknik kadroya ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.
Ve başta veliler olmak üzere tüm eğitim camiamızın sınav, başarı ve hayat kavramlarını yerli yerine oturtmasını temenni ediyorum.
Sahi yoksa hayat sınavdan ibaret değil mi?
Yoksa asıl büyük sınav, ezber ve kuru bilgi değil tam anlamıyla emek ve yeteneği birleştirip hayatı doğru yaşamak mı?
Ne diyelim, izahı yapılamayanın mizahı yapılırmış.
İzah için de “ironi” aromasına ihtiyaç duyulurmuş.
Sınav sistemimizde boğulmadan, ideallerinin peşinde tutkuyla koşan gençlerimizin dünya çapında kazandıkları nice güzel başarılarda buluşmak, bu haklı gururu birlikte yaşamak temennisiyle…
