adscode
adscode

Milli Eğitim Bakanı'na açık mektup

Eğitim dünyamızın büyük sorunlarını çözmek, donanım ve tecrübenin yanında güçlü bir ekiple mümkündür. Sorunlar yumağına dönen eğitim sistemimizi, elinizde sihirli değnek olmadığına göre, hemen düzeltmeniz beklenemez.

nevzattarakci@gmail.com




Sayın Bakanım,

Oldukça sorunlu ama son derece onurlu bir makama atandınız, hayırlı olmasını diliyorum.

Siz, eğitim sistemimizin devasa sorunlarını, çözüm aktörünün de öğretmen olduğunu en iyi bilenlerdensiniz.

Siz, büyüyen her fidanda, açılan her çiçekte kokusu, geçmişte ve gelecekte izi olan öğretmeni iyi tanırsınız.

Öğretmenlik mesleğinin tam anlamıyla bir vicdan mesleği olduğunu, ülkemizin aydınlık ufku olacak gençleri ancak mesleğini tutkuyla yapan eğitimcilerin yetiştirebileceği gerçeğini de çok iyi bilirsiniz.

Eğer Türk milli eğitiminin devasa sorunları çözülecekse mutlaka ve acilen bu meslek, hak ettiği statüye kavuşturulmalı!

Sayın Bakanım,

Hiç şüphesiz Türkiye’nin en önemli ve en öncelikli sorunu eğitimdir.

Biz, ne yazık ki eğitemeyen bir eğitim sisteminde bocalayıp duruyoruz.

Bu sistemden ne öğretmen ne öğrenci ne de veli memnun.

Öğretmeni mutsuz, öğrencisi umutsuz, isteksiz, velisi öfkeli ve şaşkın…

Eğitmeye, davranış kazandırmaya yönelik değil, sadece sınav kazanmaya yönelik aynı zamanda ezberci, dayatmacı bir sistem,

Dağ gibi sorunlarla boğuşan, yorgun, mutsuz, umutsuz, sahipsiz öğretmenleriyle eğitmeyen adeta nesilleri öğüten bir sistem.

Koca koca okullar bitirmiş gençleri dahi kitap okumayan, fikir tartışmayan, şiir dinlemeyen, tiyatro seyretmeyen, bir müzik aleti çalamayan hatta muhatabıyla rahat iletişim kuramayan, hayatı doğru yaşayamayan bir nesilden bahsediyoruz.

Sınav bataklığında yok ettiğimiz yüzbinler, milyonlar…

Sınav peşinde koşturduğumuz, sosyal, sanatsal, kültürel ve sportif etkinliklerden koparttığımız nesiller… Eğitim, bu olmasa gerek!

Biz; mutlaka endişe, korku, güvensizlik içinde umudu tükenme noktasına gelen gençliği umutla geleceğe taşımalıyız!

 

Sayın Bakanım,

Eğitim dünyamızın büyük sorunlarını çözmek, donanım ve tecrübenin yanında güçlü bir ekiple mümkündür.

Sorunlar yumağına dönen eğitim sistemimizi, elinizde sihirli değnek olmadığına göre, hemen düzeltmeniz beklenemez.

Ama mutlaka sabır ve kararlılıkla bir yerlerden başlamak gerek.

Unutmayalım, eğitim sistemimizdeki tüm olumsuzluklara, türlü türlü sorunlara rağmen bu ülkenin aydınlık beyinlerini yetiştirme gayretiyle yanıp tutuşan, tek bir çiçek çiğnemeden, hiçbir canı incitmeden, sevinç olup, neşe olup, ümit olup dört bir yana koşan sayısı hiç de az olmayan değerli meslektaşlarım var.

Çözüm için bu yürekli insanlarla mutlaka iş birliğine gidilmeli.

Sayın Bakanım,

Yıllardır eğitim hayatının içindeyim, eğitim projeleri kapsamında Avrupa ülkelerinde birçok eğitim programlarına katıldım. Görev yaptığım bölgede, pek çok seminerde değerli meslektaşlarımla bir araya geldim seminerler verdim.

Yani bu işin mutfağından geldim, alandayım, sorunlarla yüz yüzeyim, çözüm için kafa yoran, çile çekenlerdenim.

Gençliğin, doldurulması gereken boş şişe değil, yakılması gereken bir meşale olduğu bilinciyle yapıyorum bu mesleği.

Merhum Nurettin Topçu'nun "40 yıl öğretmenlik yaptım, sınıfa her girişimde mabede girer gibi girdim." Sözüne harfiyen uygulamaya çalışan biriyim.

Sorunlar benim de yüreğimi yakıyor.

Eğitim sistemimiz gözümüzün önünde lime lime dökülüyor.

Demem o ki lime lime dökülen bu sistemi düzeltmek için bu işe yüreğini koyacak benim gibi yüz binler görev bekliyor.

 

Mantalite Değişmeli!

Türkiye’nin PISA karnesi ortada, gençlerin hali de…

Özellikle lise gençliğinde yozlaşma tam gaz.

Dilde yozlaşma, eğlencede yozlaşma, kılık kıyafette yozlaşma, sanatta yozlaşma, tüm toplumsal değerlerde yozlaşma…

Biz, mutlaka insan hakları ve demokratik ilkelere saygılı, sağlıklı, neşeli, okuyan, sorgulayan, farklı görüş, düşünce, inanç, anlayış ve kültürel değerlere hoşgörüyle bakabilen, donanımlı gençler yetiştirmek zorundayız.

Biliyoruz ki günümüz dünyasında muasır medeniyet seviyesine ulaşmanın en önemli yolu gençlerin düşüncelerinin ve vicdanlarının hür olmasıdır. 

Evrensel düşüncelere sahip, kendisiyle barışık, özgürce sorgulayan, korkmadan araştıran bir yeni nesil, yeni şeyler üretmede, kendisini daha güçlü hissedecek, milletine ve insanlığa daha büyük katkı sağlayacaktır.

Çağları delen yol; düşünmekten korkmayan, fikrini özgürce ortaya koyabilen, tartışabilen, hür iradesi ile istediğine inanabilen nesillerden geçer!

 

Sayın Bakanım,

Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında bu büyük sorunu çözecek olan sizsiniz, sizin başarınız Cumhuriyetin başarısı, insanlığın başarısı olacaktır!

Çözüm için, yanınızda olmaya, bu davaya yüreğini koymaya hazır yüz binlerce eğitimci işaret bekliyor!

Birlikte başaralım… Kolaylıklar diliyorum!


Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)