adscode
adscode

“LGS” KALDIRILMALIDIR! (Kademeler Arası Geçişte Model Önerisi)  

Eğitim sistemimizde kademeler arası geçiş sorunu, dikiş tutturulamayan konuların başında gelmektedir. Kısa adı “LGS” olan Lise Geçiş Sistemi sorunu çözmek yerine, sorunu daha da karmaşık ve içinden çıkılamaz hale dönüştürdü. Peki, eğitim sistemimizde ortaöğretim kurumlarına geçiş sistemini geliştirmek, bu kadar zor mu?

ikegitmeni@hotmail.com




Sınav dışında bir model geliştirmek mümkün değil mi? Ortaöğretim kurumlarına geçiş için sistem geliştirmenin hiç de zor olduğunu düşmüyorum. Çözüm mü? LGS’yi kaldırmak. Evet, yanlış okumadınız! “LGS” kaldırılmalıdır! Eğitimde, bilim ve aklın gereği olan etkili ölçme değerlendirme kriterlerinin de dikkate alındığı, etkili yöneltme sistemine geçilmelidir. Peki, nasıl?

Eğitim sistemimizde yöneltme; eğitim sistemimizin amacını ve ilkelerini, genel yapısını, öğretmenlik mesleğini, okul bina ve tesislerini, eğitim araç ve gereçleri ve devletin eğitim ve öğretim alanındaki görev ve sorumluluğu ile ilgili temel hükümlerinin yer aldığı 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunun 6. Maddesinde; “Fertler, eğitimleri süresince, ilgi, istidat ve kabiliyetleri ölçüsünde ve doğrultusunda çeşitli programlara veya okullara yöneltilerek yetiştirilirler.” hükmü olarak yer almaktadır. 

Yöneltme kavramı, eğitim sistemimizde Milli Eğitim Temel Kanunun emrettiği temel bir ilke olarak yer almasına rağmen ne yazık ki, eğitim sistemimizde eğitim bilimleri esasları çerçevesinde, yöneltme faaliyetlerinin yapıldığını söylemek zor. Eğitim sistemimizde yapılan her değişim ve dönüşüm çalışmalarında, ortaöğretime geçiş ve yöneltme sistemleri ile ilgili de arayışlar içerisine girilmiştir. Ancak, orta öğretime geçiş ile ilgi bugüne kadar yapılan değişim ve dönüşümler, beklentileri karşılayamamıştır.

Eğitimde yöneltme ilkesiyle ilgili dünyanın birçok yerinde farklı uygulamalar yapılmaktadır. Eğitimde yöneltmede kullanılan yöntemleri; sınav odaklı modeller ve sınavsız modeller diye gruplandırmak mümkündür. Eğitim sistemimizde bugüne kadar hep sınavlı modeller üzerinde çalışma yapıldı. Ortaöğretim geçiş sistemi ile ilgili yapılan her uygulamada sınavların azaltılacağı, hatta kaldırılacağı niyetiyle çalışmalar başlatıldı. Ancak, sınav odaklı yaklaşım bir türlü terk edilemedi.

Eğitim sistemimizde, lise geçiş sistemi olarak tanımlanan “LGS” ise öğrencileri daha çok sınavların tutsağı haline getirdi. “LGS” ile sınavla kayıt olan okul sayısı azaltılmıştır. Ancak, sınava giren öğrenci sayısında bir değişiklik olmamıştır. Okulların nitelikli ve niteliksiz kategorilerine ayrıldığı bir sistemde, hangi öğrenci niteliksiz lisede okumak ister? Bu nedenle, ortaokuldan mezun olanların hemen hemen tamamına yakını sınava girmektedir. Okul sayısının sınırlı, öğrenci sayısının çok olduğu bir giriş sınavı, yarışma sınavına dönüşmüştür. Öğrencileri elemek için yeni soru tipleri geliştirildi. Yeni nesil olarak tanımlanan bu sistemde sorular, PISA sınavlarının benzetildi. Öğrenciler sınava hazırlanmak için kurslardan eve, evden okula koşuşturmaktadırlar.

Sınav konusuyla ilgili paylaşacağım bir anekdot, konunun eğitim ve öğretmenler için ne kadar içinden çıkılmaz olduğunu daha iyi gözler önüne sermektedir.  Beyin temelli öğretim için öğretmenlerle bir araya geldiğimiz bir özel öğretim kurumundaki öğretmenimizin söylediklerinin düşündürücü olduğu kadar haklılık payının da olduğunu yazamadan geçmeyeceğim. Öğretmenimiz; “5 E  modeli denilen bir yöntemle ders anlattığında sınav sorusu çözmeye zaman kalmayacağını, yılsonunda öğrenciler sınavda başarısız olduğunda da özel okul yönetimi tarafından iş sözleşmesinin feshedileceğini” ifade etmişti. Öğretmenimize verdiğim cevapta, beyin temelli modelle ders anlatıldığında öğrencilerin daha iyi soru çözeceğini ve öğrenmenin kalıcı olduğunu ifade etmiştim. Ancak, eğitim sonrası öğretmenimizin söylediklerini değerlendirdiğimde; öğretmenimizin kaygılarını ve haklılık payını da göz ardı etmemek gerektiğini düşündüm.  Eğitimde başarı, beş seçenekli ve 80 dakika ya da 160 dakikayla sınırlı sınav sonuçlarıyla ölçülmektedir. Geleceğimiz olan çocuklarımızı; yaratıcılıklarının geliştirilmesi gereken en verimli olacağı dönemde, beş seçenekle sınırlayarak, yeni çözümler üretmelerini ya da çözüm için başka seçeneklerin de olabileceği düşüncesinden uzaklaştırıyoruz.

Eğitim sisteminde ortaokuldan liseye geçişte sınav KALDIRILMALDIR! Eğitimde kademeler arası geçiş sistemi için çalışmaya;  “yöneltme” ilkesini daha etkili kullanmak için öğretmenlerle başlamalıyız. Öğretmenlerin ölçme ve değerlendirme yöntem ve teknikleri ile ilgili yeterliliklerini geliştirmek amacıyla, çalışmalar başlatılmalıdır. Öğretmenlerin yaptıkları yazılı ve uygulamalı sınavların daha objektif ve daha yeterli kullanmaları için çalışmalar başlatılmalıdır. Okullarda etkili bir ölçme değerlendirme ve yöneltme sistemi geliştirilmelidir.  Eğitim sistemimizde etkili ölçme ve değerlendirme sistemi kurmak için öğretmenlerimize güvenmeliyiz.

Peki, teknik açıdan yazılı değerlendirme sınavları ülke çapında ortak yapılabilir mi? Bilişim teknolojisinin geliştiği günümüzde yazılı ve uygulamalı sınavlar, etkili bilgi güvenliği sistemi ile aynı anda tüm okullarda ortak yapılabilir.  Bu çalışma için öncelikle il milli eğitim müdürlükleri bünyesinde ölçme değerlendirme birimleri kurulmalıdır. (Birçok ilde deneme sınavları için bu birimler zaten var.) Derslerin yazılı değerlendirme sınavları, bilişim ağı üzerinde sınavdan bir gün önce, il milli eğitim müdürlüklerindeki ölçme ve değerlendirme birimlerinde çoğaltılarak okullara ulaştırılmalıdır. Sınav güvenliğini arttırmak için yakın okullar arasından öğretmen değişimleri yapılarak, tüm yazılı sınavların uygulaması sağlanabilir. Sınavların değerlendirilmesi de farklı okulların branş öğretmenlerinden oluşmak üzere iki öğretmen tarafından öğrenci isimleri kapalı tutularak cevap anahtarına göre değerlendirilmelidir. Ülke çapında ortak yazılı değerlendirme sınavı sistemi pilot uygulama olarak ortaokullarda başlatılabilir. Sistemin işlevselliği ve güvenliği test edildikten sonra tüm ortaokullarda uygulamaya geçilebilir. Ülke çapında ortak yazılı sınav sistemi daha ileriki aşamalarda liselerde de uygulanmalıdır. Liselerde de ülke çapında ortak sınavlar ve değerlendirme sistemi geliştirildiği takdirde yüksek öğretim sınavlarının kaldırılması da söz konusu olabilir. Bu sistemi geçmişte yapılan TEOG sistemi ile karıştırmamak gerekir. Bu sistem,  tüm yazılı sınavların ülke çapında ortak yapılmasını kapsayan bir çalışmadır. Soruların açık uçlu ya da çoktan seçmeli gibi türleri olabilir. Bu sistemin okullarda yapılan yazılı sınavlardan tek farkı, sınav sorularının ülke çapında ortak olması, değerlendirmelerin illerde farklı okulların öğretmenleri tarafından öğrenci isimleri kapalı tutularak yapılmasıdır.  

Eğitim sistemimizde ortaokuldan liselere geçişte öğrencilerin yaratıcılıklarını bitiren, sınavların tutsağı ve kölesi durumuna getiren LGS’ ye biran önce son verilmelidir. Ortaokuldan liselere, liselerden yüksek öğretim geçişte, sınav odaklı yaklaşım yerine; bilimsel esaslara dayalı, eğitim biliminin çağdaş yöneltme esaslarını temel alan bir modele geçilmelidir. Bu nedenle; “LGS” kaldırılmalıdır. Geleceğimiz olan çocuklarımızı, sınavların kölesi olmaktan çıkarıp; düşünen, araştıran, kitap okuyan,  bilimsel çalışmalar yapan, yarınlara daha umutla ve daha güvenle bakan bireyler olarak yetiştirmeliyiz. Geleceği aydınlık, yarınları umut dolu bir nesil için, “ÖNCELİĞİMİZ EĞİTİM”…

 


Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

Etiketler :
    2 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (2)