adscode
adscode

4+4+4’te son viraja girildi ama!..

İktidar, 4+4+4 yasasını çıkartmakta kararlı. Önümüzdeki hafta TBMM’den geçmesi bekleniyor. Peki, yeterince olgunlaştı mı?

4+4+4’te son viraja girildi ama!..
AG Blog

Evet demek çok zor. Zaten, bir yasa metninden çok yönetmeliğe benziyor. Üstelik acemice hazırlanmış bir metin! Nedenini ise ne siz sorun ne de ben anlatayım. Çünkü moral bozmanın ötesinde bir işe yaramaz!..
Yasa teklifini hazırlayan Ak Partili 5 milletvekilinin 5’i de eğitimci değil.   Bu teklifi, genel kurula getirmeye hazırlanan TBMM Milli Eğitim Komisyonu Başkanı ve üyelerinin bir bölümü de eğitimci değil.
Bakan, Bakan Yardımcısı ve Müsteşar da eğitimci değil. Yani muhtemelen, tıpkı kendilerinden önceki bakan ve milletvekilleri gibi onlar da bugün bir dayatma şeklinde çıkartmaya çalıştıkları bu yasayı, ileride hiç hatırlamayacaklar!..

Hiçbirinden tepki yok
Fazla uzağa gitmeye gerek yok, şu günlerde yerden yere vurulan 8 yıllık kesintisiz eğitim yasasını çıkaran dönemin Milli Eğitim Bakanı Turhan Tayan halen Meclis’te.
O dönem 
ANAP’taydı, şimdi CHP’de. Siz hiç 8 yıla sahip çıktığını gördünüz mü? Yine aynı şekilde dönemin başbakanı Mesut Yılmaz’ın 8 yılı savunduğuna hiç şahit oldunuz mu?..
Türk eğitim tarihinin en büyük reformlarından biri diye lanse edilen 
SBS yerle bir edilirken Hüseyin Çelikten, enkaz edebiyatı yapılırken Nimet Çubukçu’dan bir tepki duyabildiniz mi?..

Bu isimleri hatırlayan var mı?
Bizde Milli Eğitim Bakanları, bakanlık koltuğuna oturduklarında eğitimle ilgilenmeye başlarlar, bakanlık süresi bittiğinde de eğitimle olan tüm ilişkileri biter. Aksine yapan varsa gösterin, başımızın üstünde taşıyalım. Bugünkü 
MEB kadroları için de farklı bir öngörü yok...
Size şimdi bazı isimler sayacağım bakalım hatırlayacak mısınız?
Hasan Sağlam, Vehbi Dinçerler, Metin Emiroğlu, Hasan Celal Güzel, Avni Akyol, 
Köksal Toptan, Nevzat Ayaz, Turhan Tayan, Mehmet Sağlam, Hikmet Uluğbay, Metin Bostancıoğlu, Necdet Tekin, Erkan Mumcu, Hüseyin Çelik, Nimet Çubukçu...
Bu isimler, 
son 30 yılda, birlikte çalıştığımız bakanlar. Bazılarının adını ben bile unutmuştum. Şimdi size soruyorum, Türk eğitim sistemi sil baştan yeniden düzenlenirken, eskiden yapılanların tümü yanlıştı denilirken, hangi birinden, çok cılız da olsa bir tepki duydunuz?..
Siyasetçiler, öyle ya da böyle söylediklerinin arkasında durmadığı sürece bu yaz-boz süreci devam edecektir. Eğer buna bir son verilsin isteniyorsa, bunun yolu da, iktidarıyla, muhalefetiyle, sivil toplum örgütleri ve en önemlisi de öğretmenlerin benimseyeceği yasaların yürürlüğe girmesidir. Yoksa enkaz edebiyatı, bugün olduğu gibi yarın da devam edecektir...

Önce pilot uygulama!
Yediden yetmişe, herkesin, diğer ayrıntılara hiç takılmadan, temel eğitimi 12, 13 yıla çıkaracağı için iktidara teşekkür etmesi gerekir. Eksik olan sadece ve sadece okul öncesi eğitim konusundaki kararsızlığı. O konuda da kararlılığını gösterir ve detayları işin uzmanlarına bırakırsa, ilk alkışlayan biz oluruz.

Peki, bu olabilir mi?
Başkalarını bilmem ama aklıselimin galip geleceğine tek başına da kalsam inanmaya devam edeceğim.
Çünkü yanlışların ve yanlış yapanların halini yukarıda özetlemeye çalıştım. Ve tarihten ders alanların, aynı hatayı yapacaklarına inanmıyorum. Yok, eğer biz bildiğimizi okumaya devam edeceğiz diyorlarsa da o da kendi bildikleri bir iş...
Bu noktada en doğru olanı, yasanın çıkartılıp, uygulamanın MEB’e bırakılması ve en az üç yıllık bir pilot uygulama sonrasında, tüm ülkeyi kapsayacak şekilde yaygınlaştırılmasıdır.

Şûra ve Talim Terbiye?
Ne zaman ki Talim Terbiye Kurulu ve Milli Eğitim Şûraları devre dışı bırakıldı, MEB’de her şey tersine gitmeye başladı.
İşte bu yüzden her iki oluşumun da yeniden yapılandırılması olmazsa olmazların başında geliyor. Bakan Dinçer, hazır her şeye el atmışken, bu konuya da el atar ve bağımsızlığından kimsenin şüphe duymayacağı bir noktaya getirirse eğitim camiası kendisine müteşekkir olur.

Bundan sonra ne olur?
Ha bütün bunlar olmazsa ne olur? Bugüne kadar ne olduysa o olur. Bugün yapılmaya çalışılanlar, bir sonraki bakan döneminde rafa kaldırılır ve Bakan Dinçer de, tıpkı kendinden önceki bakanlar gibi ismi zor hatırlanan siyasetçiler kervanına katılır...
Özetin özeti: Ak 
Parti, 10 yıldır eğitimde aradığını bir türlü bulamadı. Umarız bu kez, yine kendileri tarafından kaldırılacak ya da enkaz diye nitelendirilecek kararlar almazlar!..


Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :


Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)