adscode
adscode

Demokrasi iflas mı etti ?

​Pazar rehaveti içerisinde, biraz beyin jimnastiği yapmaya ne dersiniz?

Demokrasi iflas mı etti ?
Milliyet Diyalog

Aslında bu işi üniversitelerin yapması gerekir. Ama öylesine derin uykudalar ki, onları uyandırmak ve görevlerini hatırlatmak çok zaman alır...
Dün de yazdık, dijital çağla birlikte, insanoğlunun binlerce yıllık alışkanlıkları değişti.
Artık hemen her şeyden çok çabuk bıkan, beklemeye tahammülü olmayan ve sürekli değişiklik isteyen yeni bir jenerasyon geliyor.
Eğitimden ekonomiye, siyasetten kültüre, etik değerlerden özgürlüklere her konuda ciddi transformasyonlar oluyor...
Hemen her alandaki bu değişikliklerin, bilimsel olarak ele alınması ve yeni öngörülerde bulunulması gerekiyor.
Peki bunu kim yapacak?
Medya mı, siyaset mi, özel sektör mü, sivil toplum örgütleri mi, yoksa üniversiteler mi?
Akla ilk gelen üniversiteler. Belki biraz da sivil toplum örgütleri...
Bilim bunun için var. Yaşanmışlıklardan dersler çıkartıp, gelecek için öngörülerde bulunmak ve onları sağlam temellere oturtmak herkesten çok onların görevi.

Yeni dünya düzeni!
Sistem tıkanıkları, sadece bizim ülkemiz için değil, en gelişmişinden en geri kalanına kadar tüm ülkelerin sorunu. Hemen her konuda, mevcut sistemler iyi işlemiyor ve yeni açılımlar yapılamıyor...
Örneğin demokrasi ve temsili seçim sistemlerini ele alalım.
Demokrasi halkın iradesini hangi oranda yansıtıyor? Daha da önemlisi, toplumların kalkınması ve huzuru konusunda, lokomotif görevini ne kadar yerine getiriyor?
Bu soruyu tartışmaya açarken, demokrasiyi, elbette berbat rejimlerle değil, kendi içinde yetip yetmediğine bakarak fikir yürütmekte yarar var.
Parti içi dengelere bakın, seçtiğiniz delegeler ya da milletvekillerinin kaçı sizi temsil ediyor.
Genel başkanları seçen delegelerin ve parti meclislerin oluşturan isimlerin  kaçı, kendi bölgelerinde ne kadar başarılı oldular ki, yeni genel başkanları onlar belirliyor?
Ülkeyi yönetenler ya da yönetmeye aday olanlar, toplumdan ne kadar oy alıyor? Seçime katılmayanların ya da muhalefete oy verenlerin haklarını kim koruyor?..
Seçim sisteminden memnun olan yok ama hepimiz takılmışız peşine gidiyoruz.
Tıpkı sınav sistemlerinde olduğu gibi. A’dan Z’ye yanlış olduğunu herkes biliyor, herkes söylüyor ama onlarca yıldır kimse değiştirmiyor..

Sosyal bilimler
Son yüz yılda temel bilimler, özellikle de fen  bilimleri müthiş gelişti. Çünkü iyi para kazandırıyor.
Sosyal bilimler ise adeta .
Hala binlerce yıl önce getirilen sistemlerin, söylemlerin ötesine geçilemedi.
Filozofların, yüzlerce, hatta binlerce yıl önce söylediği sözler hala güncelliğini koruyor. Ama o dönem neredeyse sıfır olan yani ateşi bulmanın ötesine geçemeyen, tekeri, elektriği, bilgisayarı bulmak için binlerce yıl bekleyen fen bilimciler, matematikçiler, mühendisler aldı başını gidiyor. Edebiyatçılar, siyaset bilimciler, hukukçular, sosyologlar yani yaşama dair söylem ve sistem  üretmesi gerekenler hala Sokrates’in, Aristo’nun, Mevlana’nın, Konfiçyus’un çapına ulaşamadılar.
Sosyal bilimleri ihmal ve yok eden sadece biz değiliz. Dünyanın genelinde değişen bir şey yok. Son yüz yılda kaç filozof çıktı ki?..
Oysa günümüz dünyası ve günümüz insanı, dünle kıyaslanmayacak şekilde karmaşık, sorunlar da dünle kıyaslanmayacak şekilde fazla ve sosyal bilimciler ortada yoklar.

Yazının devamı için tıklayınız !

Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :

Etiketler :

Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)