Hayret! Üniversite Tepki Gösterdi!..

YÖK ise çok uzun süredir sessizliğe bürünmüştü.
Ama ne olduysa oldu ve dün internet yasasına yönelik açıklama yaptılar.
Hem de zehir zemberek.
Onunla da yetinmeyip, Cumhurbaşkanı Gül’den internet yasasını veto etmesini istediler...
Bu gelişmelerden sonra, Başbakan Erdoğan‘ın yapacağı ilk konuşmanın ana odağına, üniversiteler yerleşirse hiç şaşırtıcı olmaz!..

‘Cumhurbaşkanı internet yasasını veto etmelidir’   
İletişim Fakülteleri Dekanları Konseyi (İLDEK) Yürütme Kurulu, Torba Yasa ile 5651 sayılı “İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun”da yapılan değişikliklerin hukuk devleti ilkelerine aykırı olduğunu gerekçe göstererek, Cumhurbaşkanı’nın yasayı veto etmesini istedi.
Gerçekten de çok ilginç bir durum. Çünkü üniversiteler ne zamandır böylesi tepkiler ortaya koymuyorlardı. Şimdi ne oldu da, böylesi bir tavır sergilediler?
İnternet yasası önemli de, eğitimde, yargıda, ekonomide yaşananlar önemsiz mi?
Peki o konularda susan üniversiteler niye bu konuda “rest” çekti?
İsterseniz gelin, bu sorunun cevabına geçmeden, açıklanan bildiriye bir göz atalım:
“Torba Yasa ile 5651 sayılı ‘İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun’da yapılan değişiklikler hukuk devleti ilkelerine aykırılık teşkil etmektedir. Kişi hak ve özgürlüklerine yönelik bir düzenlemenin ‘Torba Yasa’ diye adlandırılan bir yöntemle yapılması doğru değildir. Bu düzenleme, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’na yargı kararı olmaksızın erişimi engelleme yetkisi vermektedir. Bu durum, 5651 sayılı yasanın AİHM tarafından da tespit edilmiş bulunan ifade özgürlüğüne engel hükümlerini daha da ağırlaştırmaktadır. Öte yandan, internet trafiği kayıtlarının yargı kararı olmaksızın TİB tarafından kullanılabilmesinin hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmayacağı da açıktır. Bu nedenlerle, Sayın Cumhurbaşkanımızın özgürlükler ve hukuk devletinden yana tavır alacağı inancıyla, söz konusu yasa maddelerini onaylamadan iade etmesini bekliyoruz.”
İletişim Fakülteleri Dekanları Konseyi (İLDEK) Yürütme Kurulu

Tepki yerine, dinleme!
Eminim ki, siz bu işlere niye burnunuzu sokuyorsunuz diye dekanları eleştiren çok çıkacaktır. Oysa, onlara kızma yerine, davet edip, niye rahatsızlık duyduklarını daha net bir şekilde anlamaya çalışmak, çok daha sağlıklı bir yasanın ortaya çıkması açısından yararlı olacaktır...
Son dönemlerde çıkan yasalar ya da reform paketleri, biraz aceleye getirildiğinden ya da yeterince tartışılmadığı için kalıcı olmuyor.
Oysa günümüzde her şeyin en makbulü, uygulanabilir ve sürdürülebilir olanıdır...
Çıkarttığınız yasa ya da getirdiğiniz yeni bir değişiklik, yürürlüğe girdiği ilk günden itibaren tartışılıyor ve daha üzerinden bir yıl bile geçmeden değişikliğe uğruyorsa, bu işte bir anormallik var demektir.
İşte sadece bu yüzden bile olsa, eleştirileri ciddiye almakta sonsuz yarar var...

Veto edilir mi?
Çankaya, veto yetkisini çok sık kullanmıyor. Diyelim ki bu konuda kullandı. Peki, ikinci kez TBMM’ye geldiğinde yasanın özünde ciddi değişiklikler olur mu?
Evet demek mümkün değil. Çünkü bunun örneklerini yaşadık. Eğer öyle bir niyet olsa şimdiden gereği yerine getirilirdi. Yapılmadığına göre demek ki, aynı kararda ısrar edilecek. Yani TBMM’den ikinci kez geçirilerek tekrar Çankaya’ya gönderilecek. Ve anayasa gereği yapacak başka bir şey olmayacağı için yasa yürürlüğe girecek.
Peki bu aralar bir referandum söz konusu olabilir mi?
Örneğin internet yasası referanduma götürülür mü?
Çok zor görünüyor.
Ve böylesi bir riski, böylesi bir ortamda hiç kimse göze alamaz!..
Özetin özeti: FATİH Projesi ile eli tuşa değmeyen öğrenci kalmayacak. Neredeyse her eve internet girecek. Filtreleme gerekmez mi? Elbette gerekebilir. Ama nerede başlayıp, nerede bitecek? Sanki asıl fırtına da bu yüzden kopuyor!..

Milliyet