adscode
adscode

Velilerden YGS “Karartma”sına Tepki Yağıyor

ÖSYM'nin YGS sınav sorularının tamamını yayınlamama kararına velilerde tepki gösterdi;

Velilerden YGS “Karartma”sına Tepki Yağıyor
ÖSYM

YENİ ÜTOPYA: GÜVENLİ, ŞEFFAF, EŞİT, ADİL, ŞAİBESİZ BİR TEOG VE YGS-LYS…(GERÇEKTİ, HAYAL OLDU!)

Sayın Abbas Güçlü,

Bu önemli konuda açmış olduğunuz tartışma mecrası için öncelikle şükranlarımı sunmayı borç bilirim.
TEOG’da sınav güvenliğinden verilmiş olan ölçüsüz tavizlerin, esasen sınavı sınav olmaktan çıkarmış olduğu gerçeği karşısında, Nisan’daki ikinci sınavın da aynı şekilde yapılacak olması, bu sınavın sonucu esas alınarak yapılacak olan lise yerleştirmelerini şimdiden sorgulanır hale getirmiştir. Sınav güvenliğinden verilen büyük tavizlerin yanı sıra, sınav sonuç analizlerini kamuoyu ile paylaşmaktan ise itina ile kaçınılması, hatta bu hususta adeta devlet sırrı mertebesinde bir karartma ve kapalı devre sistem uygulanması, TEOG Sınavını ve bu sınavın sahibi MEB’i son derecede ŞAİBELİ hale getirmiştir ne yazık ki. Öte yandan ÖSYM’nin yapacağı YGS ve LYS’de soruların/cevap anahtarlarının açıklanmaması şeklindeki karartma çabalarına da bakınca, ülke geleceği hakkında iyimser olmak pek de elden gelmiyor ne yazık ki.
Gerek MEB, gerekse ÖSYM, bu kapalı devre ve sınav güvenliğine aykırı sınav uygulamaları nedeniyle, kamuoyu nezdinde adeta birbirleri ile yarışırcasına büyük bir güven kaybı yaşıyorlar son yıllarda. Adı geçen kurumların toplum nazarında uğradıkları bu güven kaybının farkında olmadıkları zannedilmesin, bal gibi de farkındalar kanaatimce; fakat kapalı devre uygulamalardan, sınav güvenliğinden verilen tavizlerden murad edilen asıl hedef -artık bu hedef her ne ise- gözlerini karartmış durumda olduğu için kamuoyu hassasiyeti falan gözetecek durumda pek değiller anlaşılan.
Şu sıralar bu sınavlara girmek zorunda kalan ve sınavlara hazırlanmak için yıllardır çocuklukları ve gençlikleri ellerinden alınan talihsiz çocuklarımıza üzülmemek elde değil. Yıllardır döktükleri alın teri ve emekleri, keyfi ve haksız karar ve uygulamalarla hoyratça hiçe sayılıyor ne yazık ki. Yapılan haksız uygulamaların sözde gerekçesi olarak sunulan/uydurulan kılıflar ise çoğu zaman zeka seviyemizle alay edercesine küçümseyici ve inandırıcılıktan tamamen uzak olmaktadır. Bu çocuklar ve gençler bakımından, bütün bu olup bitenlerin belki de tek olumlu yanı, kamu vicdanında güvenilirliğini çoktan kaybetmiş olan bu kurumlar tarafından yapılmaya çalışılan haksız uygulamalara karşı, bıkmadan usanmadan hak-hukuk mücadelesi verilmesi gerektiğini erken yaşlarda, tecrübe ederek öğrenmek zorunda kalmalarıdır. Her şeye rağmen moral ve motivasyonlarını kaybetmemeyi, meşru zeminde haklarına sahip çıkmaktan asla vazgeçmemeyi en etkili şekilde öğreneceklerini umalım.
Bu vesile ile ülke geleceği ile esasen doğrudan ilgili olan bu çok önemli konunun, günlük siyasi çekişmelerin gölgesinde kaybolup gitmesine izin vermemek için göstermiş olduğunuz büyük gayreti, takdir ve şükranla selamlamak borcumuzdur. Esasen hepimizin geleceği olan çocuk ve gençlerimizin geleceğini doğrudan ilgilendiren bu sınav meseleleri ile ilgilenmesi gereken tüm milletvekilleri, siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları, okullar, eğitim fakülteleri, yazarlar, aydınlar -birkaç cılız ses müstesna olmak üzere- derin bir sessizlik içerisindeler. Geleceğimiz olan gençlerin geleceği, şaibeli sınavlarla ellerinden alınırken, bu derin sessizlik ve uyuşukluk hali, belli ki söz söyleme makamındakileri hiç mi hiç rahatsız etmiyor. Sorularının/cevap anahtarlarının açıklanmayacağı duyurulan sınavdan (YGS), çok değil bir hafta sonra yapılacak olan yerel seçimlerde, bu gençlerin ve ailelerinin oylarını istiyor hiç sıkılmadan bütün siyasetçiler. Fakat gençlere, geleceklerini belirleyecek olan bu sınavların güvenli, şeffaf, adil, eşit ve şaibesiz yapılması ile ilgili somut bir vaade bulunduklarını duyan var mı? Şu halde, karartmalı sınava girip de haftasına oy verecek olan gençlerin, TEOG Sınavı’nın mağdur ve endişeli velilerinin, bütün bu olup biteni iyi düşünüp değerlendirmeleri gerektiğini ve geleceğe sahip çıkmak için genel olarak bu sınavlar ve özellikle de güvenli, şeffaf, dürüst, adil ve şaibesiz sınavlar konusunda mevcut durumu/kendilerine sunulanları/beklentilerini iyi ölçüp tartmaları ve buna göre hareket etmeleri gerektiğini hatırlatmaya gerek var mı? Geleceğe sahip çıkma kararlılığımız, bugünden yapmamız gerekenler konusunda rehberimiz ve umudumuz olur çoğu zaman.
Nihayet medyaya gelince, bu yıl sırf TEOG ve YGS-LYS’ye girmek zorunda kalan milyonlarca çocuk ve gencimizi -aileleri de hesaba katıldığında aşağı yukarı 10 milyon kişiyi- doğrudan ilgilendiren bu sınavlara, medya tarafından neredeyse hiç ilgi gösterilmiyor olması hususunda ise -medyanın son zamanlardaki hali pürmelâline bakıldığında- artık rahatlıkla sözün bittiği noktadır diyebiliriz.
Gönül dolusu selamlar ve saygılar…

-Sn. Güçlü;
Aşağıdaki konunun önemini gündeme getirmenizi, YGS öğrenci velileri olarak rica ederiz.
Saygılarımla.
YGS sorularını şimdiye kadar açıklayan ÖSYM neden bu sene! açıklamıyor? Gerekçe olarak gelecek yıllarda da kullanacağını söylüyor! Her yıl 160 soru hazırlamak çok mu zor? Neden bu sene zor geldi? Açıklanacak sonuçlara nasıl güveneceğiz?
Bu da yetmez gibi 2014'te bazı sınavların yazılı olacağı söylenmeye başladı, bazıdan kasıt ne? Yazılı sınavı kim, neye göre değerlendirecek?! Yoksa amaç cemaatçi diye öğrencileri ayrıştırmak mı? ÖSYM açıklama yapsın! Gündemin karmaşasında YGS ve LYS gümbürtüye gitmesin!

-Sn. Güçlü,

YGS soru kitapçıkları da geçen yıl ki SBS soru kitapçıkları gibi sahibine teslim edilebilir.

Geçen yıl SBS de öğrenci kimlik bilgilerini kitapçığın üstüne yazmıştı ve sınavdan 1 saat sonra sınava girdiği okuldan alabilmişti.

Aynı uygulama YGS ve LYS de de yapılmalı, lütfen gündeme tekrar getirin, bu konu çok önemli.

saygılar...



-''Abbas bey;
Osym bildiginiz gibi yazinizi okudum.elinize saglik.gercekten zor gunlerden geciyoruz.basin gorevini yapmiyor yaptirilmiyor.yazinin konusu cokama cok oonemli.oglum onbir yasindan beri bu sinava hazirlaniyor.inanin 1.85 boyunda 63kiloya dustu.dershane okul etud ozel ders.simdi sinavdan cikacak ve neyi yanlis neyi dogru yaptigini bile bilmeden kurbanlik koyun gibi hakkina razi olacak.Akil ve vicdan yoksunu isler bunlar.Lutfen sesimiz olmaya devam edin.bu gelismeden kaygilanmayacak veli veya ogrenci cok saf olmali.sizi yillardir takip ediyorum kamuoyunda etkiniz sesiniz var.bizimde yapabileceklerimiz oldugunun farkindayiz ve gerekenleri veli olarak hukuk nezninde yapacagiz elbet.ancak dillendirmeye devam lutfen belki bir kulak duyarda bu sacmaliga son verir.
Saygilarimla.''

-''ÖSYM Üniversite soruları tekrar kullanılacağı için açıklanmayacakmış.
    (17.03. 2014 Radical.com.tr)

   Prof.Dr.Ali Demir 'in  yayınlanan görüşlerinin değerlendirilmesi

    Açıklama metni incelendiğinde iki temel özellik göze çarmaktadır: (1)  Kelimeler özenle seçilmiştir.Cümlelerin söz dizilimi kısa anlamı ise çok geniştir.Bu yönüyle söz ustalığı ve anlatım becerisinin üstünlüğü göze çarpmaktadır. (2) İçerik incelendiğinde ise ; anlama,irdeleme ve gelecekte karşılaşılacak sorunları tahmin etme açısından çok yetersiz olduğu görülür.

    Değerlendirmenin daha açık ve kolay anlaşılması için ÖSYM öncesinin ana hatlarıyla anlatılması gerekkidir.

        ÖSYM ÖNCESİ  

     ÖSYM kurulmadan önce,üniversitelere girecek öğrencileri belirlemek için,Üniversitelere Giriş İmtihanı (ÜGİ) yapılırdı.Soruları bir heyet (yazardı diyemeyeceğim) derlerdi.7 Temmuz 1972 tarihinde yapılan ÜGİ deki soruların 57 tanesi BÜYÜK FEN ANAHTARI adlı kitaptaki soruların aynısı veya benzeri çıktı.KOnu TBMM gündemine taşındı.Fatura siyaset kurumuna kesildi.ÖSYM kuruldu. Başkanlığa Sayın Prof.DR. ALTAN GÜNALP getirildi.Sayın GÜNALP çok büyük titizlik ve özveriyle çalıştı.Çok ciddi ve saygın bir kurum oluşturdu.(ALLAH rahmet eylesin.Mekanı cennet olsun)

   Başlangıçta sınav soruları açıklanmadı.Gizlilik bütün gayretlere rağmen başarılı olamadı.Sorular sınav bitmeden bazı kurumların eline geçti.Gizliliğin korunamadığı ve korunamayacağı anlaşıldı.Sorular açıklanmamasına rağmen sorular ortalıkta dolaşmaya başladı.BU durum ciddi prestij kaybına sebeb oldu.Sınav sonuçlarına çok sayıda itirazlar oldu.BU durum karşısında sınav sorularının açıklanması uygun bulundu.

    BUGÜN ÖSYM

ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir, bu yıl sınav sorularının tamamının yayınlanmayacak olmasına gerekçe olarak, "Ölçme kabiliyeti yüksek olan sorular bazı düzenlemelerle yeniden kullanılabilir. Bu hedef doğrultusunda sınavlarda sorulan soruların sadece yüzde 10’unun paylaşamının yeterli olacağını düşünüyoruz" dedi.

     Bu paragrafı mercek altına alalım.

1.Bir sınavda sorulan soruların başka sınavlarda da kullanılmasının yaratacağı sorunların anlaşılmadığı görülmektedir.Bu uygulama çok olumsuz sonuçlar doğurur.

  2.Görevi sınav yapmak olan kurum,sınav sorusu hazırlamakta yetersiz kaldığını itiraf ediyor.

 3.''Ölçme kabiliyeti yüksek sorular'' söylemi ile soruların bir kısmının ölçme kabiliyetinin düşük olduğu itiraf ediliyor.Ölçme kabiliyeti düşük sorularla gençlerin geleceklerine yön vermek doğru mudur?

4.Kamu oyuna açıklanacak sorular,ölçme kabiliyeti yüksek sorular mı olacak,yoksa ölçme kabiliyeti düşük sorular mı olacak? Açıklık olmayışı kafaların karışmasına sebeb olacaktır.

 ''O zaman ölçme yeteneği belirsiz olan sorularla sınav yapmak durumunda kalıyorsunuz. ÖSYM havuzu genişletme, ölçme niteliğini iyileştirme gayreti içerisinde çalışırken önümüzdeki tek zorlayan konu bilgi edinme yayasıydı. Meclis’ten sorularımızın bilgi edinme yasası kapsamı dışında olmasını sağladık. ''

  Bu parağrafı inceleyelim

 1. ''Ölçme yeteneği belirsiz sorular'' söylemi ve yapılan sınavlar dikkate alındığında ; sınavların ölçme yeteneği olmadığı itiraf edilmiş oluyor.

  2.Yukarıdaki itiraf doğrudur.Şimdiye kadar yapılan sınavlardaki sorular sadece sorulara uygun çözüm kalıplarının hangi ölçüde anlamadan da olsa taklit edilebildiğini ölçmektedir.

  3. Öğrenme kapasitesini,zihinsel becerilerin işlerlik düzeyini ve doğru akıl yürütme becerisini müfredata uygun olarak hazırlanan sorularla ölçmek mümkündür ve zor da değildir.Sınırsız denilebilecek sayıda ölçme yeteneği olan soru üretmek mümkündür.

 4.Sınırsız sayıda nitelikli soru üretmek mümkün iken nitelikli soru üretilemediğnin dolaylı yollardan dile getirilmesi öğretim sisteminin içler acısı durumunu sergilemektedir.


 ''-  Adaylar ÖSYM’den randevu alarak kendi kitapçıklarının asıllarını inceleyebilirler. Kişisel bilgi edinmeye bir itirazımız yok. ''

   Bu paragrafı inceleyelim

Soruları açıklamıyorsunuz.Ancak adaylar kendi kitapçıklarını görebilecek.Bu nasıl bir sorumluluk,nasıl bir anlayış.

  1.Kitapçıklarını görmek isteyen adayların sayısının üçle veya beşle sınırlı kalacağını düşünmek için akıl tutulmasına yakalanmış olmak gerekir.

 2. İsteyen aday kitapçığını görebilecekse her aday bir veya iki soruyu ezberler ve sorular dışarıya aktarılır.Bu önlenebilir mi?

   ''Bu analizlerle eğer 5 seçenekli bir soru, doğru seçenek “D” ama adayların tamamı “C”ye gitmişse burada bir sorun var demektir.''

   Her bir paragraf bir olumsuzluğu örtük olarak anlatıyor.Dile getirildiğine göre böyle sorular çok diye düşünmek yanlış mı olur?

Saygılarımla''

Sebahattin Dilaver
***
'-Üniversite sınavına hazırlanan bir öğrenci velisiyim. Bu sınav sürecinin ne kadar zor ve yıpratıcı bir süreç olduğunu biz de çocuğumuzla birlikte yaşayarak öğreniyoruz.

Maalesef bu çocuklar 3 yıl SBS ye girerek çoçukluklarını, üniverisite sınav sürecinde de gençliklerini yaşayamadılar.Bu sene sınav sonrasında soruların açıklanmıyacağını duyunca iyice moralimiz bozuldu.

Önceki yıllarda soruların çalınması ile ilgili şaibeler vardı. Şimdi de sorular açıklanmaz ise çoçuklarımıza gelen puanların ne kadar gerçekçi olduğunu nereden bileceğiz veya sorularda bir yanlışlık olup olmadığını?

Bu kadar emekten sonra şeffaf bir sınav istiyoruz. Bu konuda sesimizi duyurabilirseniz seviniriz.

Saygılarımızla,

4-SAYIN GÜÇLÜ 

SENELERDİR ÜNİVERSİTE SINAVLARI OLUR VE CEVAPLARI ÇÖZÜMLERİYLE BERABER AÇIKLANIR. 

HÜKÜMETİN SINAV SORULARININ ÇÖZÜMLERİNİ VE CEVAPLARINI VERMEMESİNİN AMACI NE OLABİLİR Kİ 

TEDİRGİN VE KIZGINIM, O KADAR EMEK VERDİK YANLIŞ DOĞRU BİLMEDEN NEYE NASIL İTİRAZ EDECEĞİZ. BU KONUDA LÜTFEN DUYGULARIMIZIN DÜŞÜNCELERİMİZİN SAVUNUCUSU OLUN. 

İYİ ÇALIŞMALAR

TÜM ŞİKAYETLER İÇİN TIKLAYIN!



Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :

Etiketler :

Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)