adscode
adscode

YÖK ne diyor ne yapıyor?

YÖK Başkanı Yekta Saraç’ı dinlediğinizde, ağzından bal damlıyor.

YÖK ne diyor ne yapıyor?
Eğitim

Üniversiteler daha özerk olacak, kalite yükselecek, araştırma artacak, ekonomik yapıları güçlenecek, en önemlisi de daha demokrat olacaklarmış...
Keşke!
Ama artık söylenene değil, gördüğümüze inanıyoruz.
İşte bu yüzden, verilen demeçlerden daha çok, yapılanlara bakıyoruz...
Yekta Saraç, bugüne kadarki YÖK başkanları içerisinde, belki en donanımlı olanı değil ama en samimi olanı.
Gerçekten de iyi bir şeyler yapmak istiyor. Ancak, oyun alanı o kadar dar ki! Lafın ötesine geçemiyor! En azından şimdilik.
Kalite artacakmış!
Tıp ve Hukuk’tan sonra Mimarlık ve Mühendisliğe de baraj getirildi.
Peki bu, kaliteyi de beraberinde getirdi mi?
Evet demek o kadar zor ki!
Çok daha önemlisi, üniversiteye  giren öğrenciden daha çok, mezun olan doktor, mühendis, mimar ve hukukçuların kalitesine bakmak gerekir ki, asıl önemli olan o!
Ülkede eğer yargı yerlerde sürünüyorsa, yeni yapılan binalar orta şiddetteki bir depremde yerle bir oluyorsa, nerde o eski doktorlar söylemini daha fazla duyuyorsak ve yeni yapılan her bina, estetik bir görünüm yerine ucubeye dönüşüyorsa, daha mezun bile vermeyen üniversitelere doktora eğitimi yapma hakkı tanınıyorsa, kalite ve etik değerler bunun neresinde?..
Daha demokratmış!
Üniversitelerde yapılan seçimlerde, sandıkta en çok oy alan adaylar değil de daha alt sıradaki adaylar rektör olarak atanıyor ve akademisyenlerin iradesi hiçe sayılıyorsa, demokrasiden ne kadar söz edilebilir!
Neymiş, öğretim üyelerine disiplin suçlarına bundan böyle YÖK değil, üniversiteler karar verecekmiş. Yani, YÖK artık, sevimsiz işlerde taşeron kullanacakmış!
Madem öyle, üniversitelerle ilgili her kararı, artık her üniversitenin kendi senatosu alsın.
YÖK buna da evet diyor mu?
Boğaziçi ya da  ODTÜ ile yeni kurulan Şırnak, Hakkari, Bayburt üniversitelerini aynı yasayla yönetmek ne kadar adil, ne kadar etik, ne kadar demokratik?..
Tıpkı şirketlere ve medyaya olduğu gibi üniversitelere el koyma süreci de daha kolay hale getirildi. Peki, demokrasi bunun neresinde?
Ekonomileri güçlenecekmiş!
Üniversitelerde uzunca bir süredir, her yıl 150 bin civarında kontenjan boş kalıyor.
Bunun mali karşılığı milyarlarca lira ama kimsenin umurunda değil.
Vakıf üniversitelerinden pek çoğu, bırakın vakfetmeyi, üniversiteler üzerinden zengin oldular. 
Üniversitelerin kuruluş masrafları öğrencinin sırtına yüklendi. Pek çoğu mali denetimden kaçıyor. 
Peki, bütün bunlar olurken YÖK neredeydi?
Bundan sonra nerede olacak?..
Araştırma artacakmış!
Üniversitelerimiz deli gibi diploma dağıtmanın ötesinde ne işe yarıyorlar? 
Birilerinin bunu açıklaması gerekir.
Dünyanın en iyi üniversiteleri sıralamasına kaç üniversitemiz giriyor?
Bugüne kadar ülke ekonomisine katkıları ne oldu?
Neredeyse her köşede açılan teknoparklarda ne üretildi?

Yazının devamı için tıklayınız !

Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :

Etiketler :

Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)