adscode
adscode

YİNE YENİ BİR YILA GİRİYORUZ, FAKAT EĞİTİMDE İSE YİNE YİNELİYORUZ.

2019 yılını geride bırakırken, gerçekten eğitim adına bir şeyler yapabildik mi, yoksa yerimizde mi saydık?

ozkangogercin@outlook.com




Bununla ilgili herkesin bir fikri ve düşüncesi elbet olacaktır. Ancak, mesele eğitim üzerine herkesin konuşması değil, herkesin hakkını vermesi ile hak ettiği yere ulaşır. Yoksa, sadece söylenen ve verilen sözlerle, yerimizde saymaktan da öteye gidemeyiz.

 

Sayın Milli Eğitim Bakanımız Ziya Selçuk, eğitim adına ciddi anlamda önem ve hassasiyetini gösterdiğini düşünüyorum. Önceki bakanlara göre kıyasladığım zaman, Sayın Selçuk”un daha önde olduğu aşikar. Ancak, mevcut altyapı ile yapılmak istenen ne kadar gerçekleşebilecek zamanla göreceğiz.

 

Yeni yılda eğitim adına daha ciddi atılımlar yapılmak isteniyorsa, öncelikle değerli öğretmenlerimizin mevcut durumları daha da iyileştirilmelidir. Sözleşmeli öğretmen modelinin, ne kadar sancılı olduğu belliyken, neredeyse aileleri bile dağılacak duruma getirirken, onlardan eğitim adına daha çok şey verebilmeleri nasıl beklenebilir? Öğretmenin vücudu okulda, aklı ailesinde ise, okuldaki varlığının bir anlamı kalır mı?  Ayrıca, her yıl binlerce öğretmen mezun olurken, kısıtlı atamalar ile, bu mesleğin ateşi başlamadan neden sönmek durumunda kalır? Ve bünlerce öğretmenimiz, tahta başında olması gerekirken, neden başka işlerde yok olup gidiyorlar? Öğretmenlerimiz adına cevaplanması gereken bunca soru ile yeni yıla girmek ve üstüne beklenti içinde olmak o kadar üzücü ki… Biz ne zaman onların hakkını tam anlamıyla verebilirsek, işte o zaman asıl eğitimde yeni bir yıla girmiş olacağız.

 

Şu an Türkiye de, eğitim hem özel hem de devlet kurumlarında veriliyor. Kimi öğrenci istemediği kadar imkana sahip iken, kimi öğrenciler ise çok zor şartlar altında okuyor. Ancak müfredat her okulda ortak ve herkes aynı liselere ve üniversiteye giriş sınavına giriyor. Ve onlardan yüksek başarı bekleniyor. Sizce eşit imkanların olmadığı bir ortamda, ciddi anlamda bir başarı beklenebilir mi? Gereken destek verilemeyen ve bu sebeple, öğrencisi mutlu olmayan bir eğitimin, sağlam temellere oturması mümkün müdür?

 

Demek ki, eğitimin çıtasını iki öğe yükseltir.. Mutlu olan öğrenci ve mutlu olan öğretmeni.. Siz onlara bu duyguyu yaşatamadıktan sonra, istediğiniz kadar sistem değiştirin, istediğiniz kadar vizyondan, hedeften bahsedin, hiçbir şekilde ilerleyemezsiniz. Sadede günü kurtarmakla kalır, kendinizi içi dolu olmayan boş vaatler ve sözlerle kandırırsınız.

 

İşte o yüzden diliyorum ki, 2020 yılı tüm farkındalıkların eğitim üzerinde olacağı bir yıl olur. Dilerim ki, herkes üzerine düşeni fazlasıyla yapar ve hem öğrencisi hem de öğretmeni ile musmutlu bir yıl ve nice mutlu yıllar onların olur..

 

Çünkü, eğitim onların hakkı, güzel bir gelecek de..

 

Herkese, eğitimin ışığı altında dopdolu bir yıl diliyorum..

 

Yeni yılımız, “eğitim yılımız” kutlu olsun…

 


Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

Etiketler :
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)