Oyun Terapistliği Eğitimini ise ebeveynlik yolculuğumda faydalı olacağını düşünerek aldım. Anne olduktan sonra da öncelikle kendi oğlum ve diğer çocuklarla olan ilişkimde oldukça faydasını gördüm.
Oyun,
bir çocuk için vazgeçilmezdir.
Kendini en iyi ifade etme şeklidir.
Onu anlamanın en iyi yoludur.
Çocuklar yaşadıkları olaylar ve durumlar karşısında duygu ve düşüncelerini ifade etme konusunda yetersizdir. Aynı zamanda tecrübe ettikleri olayları düşünerek anlamlı hale de getiremezler. Ancak oyun ile, kendilerini ve tecrübelerini ifade edebilirler. Oyun kendisini ifade etmenin en doğal aracı olduğu için çocuk gerginlik, hayal kırıklığı, güvensizlik, saldırganlık, korku, kafa karışıklığı ve şaşkınlık gibi birikmiş duygularını oyun yoluyla dışarı aktarma fırsatı bulur. Dışarı aktarmasıyla, bu duygular açığa çıkar, çocuk bunlarla yüzleşir, bunları denetlemeyi öğrenir ve bu duygulardan uzaklaşır. Duygusal bir rahatlamaya kavuştuğunda, kendisi olma, kendi kararlarını verme, kendini farketme gibi durumlarda gereken gücü hissetmeye başlar.
Oyunun çocuklar için iyileştirici gücü olduğundan oyun terapisi bir tedavi yöntemi olarak gelişmiştir. Yapılan araştırmalar çocuk merkezli oyun terapisinin (Child-Centred Play therapy) çocukların duygusal ve davranışsal sorunlarını çözmede etkili bir model olduğunu göstermiştir ve Avrupa ülkelerinde 12 yaş altındaki çocukların tedavisinde ilaç yerine oyun terapisine başvurulmaktadır. Diğer taraftan Türkiye de oyun terapisinin yaygınlaşması 2000’li yıllarda gerçekleşmiştir.
Oyun terapisi, çocuğun doğası olan oyun yolu ile oyuncak dolu özel olarak oluşturulmuş bir odada, bir oyun terapisti ile iyileştirici, güven verici bir ilişki kurarak, çocuğun kendini keşfettiği, kendini ifade ettiği ilaçsız etkili bir tedavi, terapi yöntemidir. Oyun terapistliğinde düşünce yerine duyguya, açıklama yerine anlamaya, düzeltme yerine kabul etmeye önem verilir. En önemli figürün çocuk olduğu, oyunu ve davranışlarını kendisinin yönlendirdiği bu alanda kimse ona ne yapması gerektiğini söylemez, tavsiyede bulunmaz, azarlamaz, rahatsız etmez. Çocuk burada kanatlarını açabileceğini hisseder, kabul gördüğü için kendisine doğrudan bakabilir, fikirlerini hayata geçirebilir. Başlı başına bir bireydir, saygı gösterilir, istediği her şeyi söyleyebilir, tamamen kabul görür. Çocuk ilerlemek, daha olgun ve bağımsız birey olmak için cesaret kazanır. Tek ihtiyacı olan kısıtlanmaması, özgür olması, kendini gerçekleştirirken engellenmek zorunda kalmadan amacına ulaşmasına izin verilir.
Çocuğa terapistiyle ilişki kurarak kendisi hakkında bir şeyler öğrenme fırsatı sunar. Bu ilişki ve deneyim sırasında çocuğa kendisini keşfetmesi için uygun bir ortam sağlanır. Çocuk kendi kendini değerlendirme şansını yakalar. Kendini ve başkalarını daha iyi anlamayı ve insanları duygusal olarak daha çok kabul edebilmeyi öğrenir.
Çocukların yaşadığı çoğu olayda kullanılan bir yöntemdir oyun terapisi... Çocukluk çağı depresyonu, kaygı problemleri, takıntılar, davranış problemleri, gelişimsel problemler, dürtüsellik, öfke patlamaları, okulda yaşanan güçlükler, düşük özgüven, anne-baba ile ilişkiler, kardeş ile ilişkiler, akran problemleri, içe kapanıklık, boşanma süreci gibi yaşamsal krizler ve travma yoğun olarak çalışılan durumlara örnek gösterilebilir.
Son yıllarda uygulanma sıklığı artan, Oyun Terapistliği problem yaşayan çocuklara ve onların ailelerine çözüm bulma konusunda yardımcı olmaktadır. Oyun terapi süreci, çocukların sadece yaşadıkları zor duygularıyla başa çıkmalarına ve kendi kendilerine çözümler bulmalarına yardımcı olmakla kalmaz, aynı zamanda kendi kendilerine saygı duymayı, duygularını ifade etmeyi, kendileri için sorumluluk almayı, problemlere karşı yaratıcı ve becerikli olmayı, yeni sosyal beceriler geliştirmeyi ve başkalarına karşı empati kurmayı da öğretir.