adscode
adscode

Balkanlar Koleji’nden örnek davranış

Her yıl Mart sonu Nisan başı kutlanan “Kütüphane Haftası”nda bu minvalde de pek çok etkinlik yapılmaktadır. Üniversite öncesindeki pek çok kurum da bu haftanın değerini bilerek çeşitli geziler düzenleyerek öğrencilerine bir farkındalık yaratmak istemektedirler.

cemozel2021@gmail.com




Üniversite kütüphaneleri / bilgi merkezleri pek çok görevi vardır. Öncelikle üniversitenin eğitim programlarını destekleyici koleksiyonlar oluşturur ve bu kaynakları okurlara/kullanıcılara sunar. Diğer önemli bir görevi üniversitede yapılan araştırmalara destek olur. Bu destek verme işini öncelikle bilimsel dergilere, çeşitli veritabanlarına abone olmakla sağlar. Bu kaynakların hem kampüs içinden hem kampüs dışından kesintisiz ve sorunsuz erişimini sağlar. Sonrasında da bu kaynakların nasıl kullanılacağını, bir kayanağa nasıl ulaşılacağını, bir literatür taramasının nasıl yapılacağını gösteren kullanıcı eğitimleri verir. Temeldeki bu iki görevi yaparken hem eğitimin hem de ararştırmanın içinde bulur kendini. Bu nedenle kütüphaneler / bilgi merkezleri hem idari hem de akademik anlamda çok büyük sorumluluklara sahiptir. Bu alanda pek çok bilimsel çalışmanın da altına imza atabilirler. Bunun yanı sıra yenilikçi bir yapısı vardır. Örneğin İnternetin askeri amaçlardan bilimsel amaçlara kaydığı ve halka henüz ulaşmadığı evrede kütüphaneler aracı oldular. Hem yaygın olmayışı hem de pahalı oluşu nedeniyle erişimi zor olduğundan kütüphaneler buluşma yeri olmuş internet ve halk orada buluşmuşlardır. Benzer şekilde ilk çıktığında pahalı bir teknoloji olan üç boyutlu yazıcılar, toplumla buluşmasını kütüphaneler sayesinde gerçekleştirmişlerdir.

Aslında bu yazının ana hatlarını oluşturan kısmı en sona sakladım. Öncelikle halk kütüphanelerinin görevi olan okuma kültürünü yayma görevi üniversite kütüphanelerinin / bilgi merkezlerinin de olabiliyor. Bu anlamda hiçbir fırsatı kaçırmayan bilgi profesyonelleri tek tek de olsa her bireye ulaşmanın derdine düşmekle kişisel gelişimden toplumsal gelişime geçmeye inanmaktadırlar.

Her yıl Mart sonu Nisan başı kutlanan “Kütüphane Haftası”nda bu minvalde de pek çok etkinlik yapılmaktadır. Üniversite öncesindeki pek çok kurum da bu haftanın değerini bilerek çeşitli geziler düzenleyerek öğrencilerine bir farkındalık yaratmak istemektedirler. Seda Karacaer de bu meşaleyi taşımak isteyen öğretmenlerimizden biri.

Kendisi Yakacık Balkanlar Kolejini’nin değerli bir öğretmeni. Geçtiğimiz Eylül ayında bizim Sabancı Üniversitesi Bilgi Merkezi’ne öğrencileriyle birlikte bir gezi düzenlemeyi ve mümkünse bir saatlik okuma saati gerçekleştirmeyi arzuladıklarını iletti. Öğrencilerimizin daha bu yaşlarda üniversite ortamında bulunmasını ve kütüphane atmosferini yaşamalarını çok önemsediklerinin de altını çiziyor. “Bu etkinliği Sabancı Üniversitesi gibi saygın ve önemli bir üniversitede gerçekleştirebilmek hayalimiz” diyerek de sözlerini bitiriyor. Bu isteklerinin çok ama çok değerli olduğunun farkındayız.

Sevgili Öğretmenimiz,

Bu hayal sizlerden önce bizimdir. Böyle bir fırsatı yakaladığımızda hiç kaçırmıyoruz. Okuma saatinin ötesinde karşı bir teklifte bulunarak eğer isterlerse “Nasıl kitap kurdu olunur?” başlıklı bir söyleşi gerekleştirebiliriz, demiştim. Kendileri seve seve kabul etti ve Mart ayında tekrar haberleşmek üzere iletişimimizi noktaladık. Mart ayı gelip çattı ve Seda Hanıma etkinliğimizi hatırlattık. 31 Mart’ta öğrencileri kampüsümüzde ağırlayacağız. Bunun ötesinde öğretmenimize yeni bir teklifte bulunduk. İsterlerse ve verimli bulurlarsa bu sefer de biz kendilerinin misafiri oluruz ve bütün öğrencilerine “Nasıl kitap kurdu olunur?” başlıklı söyleşimizi gerçekleştiririz, dedik.

Kitap deyince akan sular duruyor. Sosyal medyanın elinde esir olduğumuz bu zor zamanlarda kitaba ilgi duyan herkese kapılar açık olmalı. Kitap tiryakisi nesiller yetiştirerek okuma kültürünü arttırmak niyetindeyiz. Umarız bu yolda hedefimize emin adımlarla yürürüz.


Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)