adscode
adscode

Kitap okumanın birtakım zararları

Kitap okuyarak beyninizi aşırı yorabilirsiniz. Eminim ki İsviçreli bilim insanları bunun üzerinde çalışıyorlardır. Onlar da bizi destekleyecek bulgulara ulaşacaklardır. Elbet yakında kokusu çıkar.

cemozel2021@gmail.com




Kitap okumanın bazı zararları vardır!

Sizi sosyal medyanın ışıltılı dünyasından koparır. İnsanlar nerelere gitmiş, nerelerde ne yemiş ne içmiş, nasıl da mutlu olmuşlar tarzı fotoğrafları görme isteğinizi bastırır.

Sizi yalnızlaştırır. Arkadaşlarınızla çok fazla geyik muhabbeti yapıp eğlenmenizin önüne geçer. Hatta görenler olmuştur, Cemal Süreya'nın bir röportajında, "…1944 yılında Dostoyevski okudum. O gün bugün huzurum yoktur" deyişi de bugün burada söyleyeceklerimi doğrular nitelikte olacaktır.

Kitap okuyarak beyninizi aşırı yorabilirsiniz. Eminim ki İsviçreli bilim insanları bunun üzerinde çalışıyorlardır. Onlar da bizi destekleyecek bulgulara ulaşacaklardır. Elbet yakında kokusu çıkar.

Kitaplar sayesinde hayatınıza her türden karakter girer. "Lüzumsuz adam"lar, ağaların huzurunu kaçıran "İnce Memed"ler,  tembellikte bir marka olan "Oblomov"lar, illa ki yazar olacağım diye hayatını karartan "Martin Eden"ler, önce vazife diye tutturup duran "Bekçi Murtaza"lar ve daha niceleri... Hepsini buraya yazsam roman olur!

Kitap okumanın zararları saymakla bitmez. Örneğin dijital platformlarda o film senin bu dizi benim diye kapı kapı dolaşmanızın önüne geçer.

Bazıları ise umutsuz vakadır. Kitap okumayı o kadar abartmışlardır ki, sabahın köründe kalkıp o güzelim uykularına ihanet eder olmuşlardır.

Kitap okuma bağımlılığı olan birçok öğrenci, lise ve üniversiteye giriş sınavlarında paragraf sorularını hızlıca okuyup anlarlar. Bu nedenle kitap okuma gibi kötü alışkanlığı olmayan öğrencilerin hakkını yemiş olurlar.

Kitap okumanın pençesine düşen birtakım kitap kurtları, saf vatandaşlarımızın dini duygularını kullanarak, “Ömrü hayatında kaç kitap okudun?” şeklinde sözümona ahirette sorulacak yeni nesil soruların varlığına onları inandırmaya çalışırlar.

Bazıları, kendilerini zehirledikleri yetmezmiş gibi kitap kulüpleri kurarak kolektif kitap okuma alışkanlıklarına neden olmaktadırlar. Bireysel olarak okuyup tükettikleri ve ardından yeni kitaba geçtikleri dönem ortadan kalkmış, bu tür kitap kulüplerinde tüketiciden üretici okumalara geçerek farkındalık seviyelerini arttırmışlardır. Yetkililere buradan sesleniyorum. Lütfen kulüp adı altında yürütülen bu tür faaliyetlerin önüne geçsinler. Eminim ki, kişisel gelişimden toplumsal gelişime neden olan bu tür olaylara prim verilmeyecektir.

Kimilerinin anne ve babaları bitik haldedir. Ne umutlarla büyüttükleri çocukları, kütüphane köşelerinde heba olmuş, evin yolunu bulamaz olmuşlardır.

Buradan yetkililere sesleniyorum. Halk kütüphanelerinin derhal kapatılması gerekmektedir. Kitapları halka ücretsiz ödünç verip, adeta bu alışkanlığı alttan alttan onlara aşılarlar. Sonra da kitap okuma alışkanlığının pençesine düşen vatandaşlarımız “Bu okuduğum kitaplar benim olsun.” diye kendi evlerindeki kitaplıkları için satın almak isterler. Halkın bu bağımlılıklarına bir an önce çözüm bulunmazsa, bir nesli kaybedeceğiz. Beyin göçü gerçekleşen binlerce gencimizin, ailelerinden kopup yurtdışına gitmelerinin önüne geçmeliyiz. Her ne kadar tersine beyin göçünü başarıyla yerine getiren kurumlar olsa da pek çoğu Türk vatandaşlığından dünya vatandaşlığına çoktan iltica etmiş olacaklardır.

Gördüğünüz gibi kitap okumanın birtakım zararlarını sıraladım. Biraz düşünün, eminim siz de bulacaksınız kitap okumanın zararlarını!


Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)